Thread Rating:
  • 0 Vote(s) - 0 Average
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Ebced Hesabı ile isim Düşürme Nasıl Olur?
#1
Ebced Hesabı ile isim Düşürme Nasıl Olur?

EBCED أبجد

    Arap yazısı hakkında bilgi veren klasik kaynaklarda, alfabedeki harflerin önceleri “et-tertîbü’l-ebcedî” denilen sıralamada görüldüğü şekilde düzenlenmiş oldukları ifade edilmekte; dinî metinlerde ise bu tertibin başlangıcı Hz. Âdem’e kadar çıkarılmaktadır. Hz. Peygamber devrinde de kullanılan ebced tertibi, Emevî Halifesi Abdülmelik b. Mervân zamanında (685-705) değiştirilerek yerine Nasr b. Âsım ile Yahyâ b. Ya‘mer el-Udvânî’nin hazırladıkları, birbirine benzer harflerin ardarda sıralanması esasına dayanan bugünkü “hurûfü’l-hecâ” tertibi getirilmiştir (Ahmed Şevkı̄ en-Neccâr, s. 161).

    Ebced, aslında alfabedeki harflerin kolaylıkla hatırda tutulmasını sağlamak için eski dönemlerde geliştirilmiş bir formül olup gerçekte bir anlamı bulunmayan kelimelerinin ilki “ebced” (abucad, ebuced) şeklinde okunduğu için bu adla anılmıştır. Bu formülde yer alan kelimeler şunlardır: ebced (أبجد), hevvez (هوز), huttî (حطي), kelemen (كلمن), sa‘fes (سعفص), karaşet (قرشت), sehaz (ثخذ), dazağ (ضظغ). Türkçe’de bu tertibin son kelimesi, ayrı bir rakam değerine sahip olmayan lâmelif (لا) ile bitirilerek dazığlen (ضظغلًا) şeklinde söylenmekte ve ardına da daima Mü’minûn sûresinin 14. âyetinin sonunda yer alan “fe-tebâreke’llāhü ahsenü’l-hâlikīn” (فَتَبَارَكَ اللَّهُ أَحْسَنُ الْخَالِقِينَ) ibaresi eklenmektedir. Buna uygun olarak hat sanatında da murakka‘lar ve meşk mecmualarındaki müfredât kısmı bittikten sonra mürekkebât kısmının başına, Arap harflerinin birleşmesine ait özellikleri topluca göstermek üzere konulan ebced tertibinin genellikle bu şekilde yazıldığı ve bunun istife de uygun düştüğü görülmektedir. Mağrib müslümanları ise sa‘fes, karaşet ve dazağ kelimelerini sa‘faz (صعفض), karaset (قرست) ve zağaş (ظغش) şeklinde söylemektedirler.

    Ebced sisteminin İbrânîce ve Ârâmîce’nin de etkisiyle Nabatîce’den Arapça’ya geçtiği kabul edilmektedir. Çünkü harflerin ebced tertibinde dizilişi bu dillerin alfabelerindeki sıraya uygundur ve harflerin aşağıda açıklanan sayı değerleri de onlarınkilerle aynıdır. Araplar arasında benimsenmiş olan bu tertipteki sekiz kelimeden “revâdif” denilen son ikisi hariç diğerlerinin, Hz. Şuayb kavminden gelen ve Arap yazısının mûcidi oldukları kabul edilen altı Medyen (Medâin) hükümdarının veya altı şeytanın yahut da günlerin adı olduğu şeklindeki rivayetler ilmî bir değer taşımayan folklorik unsurlardır. Ebcedle ilgili olarak bazı hadislere de rastlanmakta, ancak İbn Teymiyye bunların başlıcalarını verip râvilerini tenkit ederek güvenilir olmadıklarını açıkça ortaya koymuş bulunmaktadır (Mecmûʿu fetâvâ, s. 59-62). Bir rivayette Hz. Ali ve İbn Abbas’a dayanılarak her kelimenin Hz. Âdem’in cennetten ayrılışı ile tövbesi arasında geçen sürenin çeşitli safhalarını ifade ettiği öne sürülmekte (Yakıt, s. 25-26), bir başka rivayette ise ilk altı kelimede yer alan harflerden her birinin esmâ-i hüsnânın birine karşılık olduğu, yani ilk altı kelimenin Allah Teâlâ’nın çeşitli güzel isimlerinin ilk harflerinin bir araya getirilmesiyle meydana çıkarıldığı iddia edilmektedir (a.g.e., s. 27). Nitekim İsmâil Hakkı Bursevî Esrârü’l-hurûf adlı eserinde bu konuya geniş yer ayırmıştır. Ayrıca ebced tertibindeki her harfin sırasıyla kâinatı oluşturan dört esas unsurdan (anâsır-ı erbaa) ateş, hava, su ve toprağa delâlet ettiği görüşü de benimsenmiş (İbn Haldûn, II, 1195) ve buna dayanarak edebî eserlerle gizli ilimlere dair bilgiler veren kitaplarda çeşitli açıklamalar yapılmıştır.

    Tarih boyunca ebced harflerinin değişik sistemlere göre farklı şekillerde sayı değerleri ortaya çıkmış ve bunların birbirleriyle mukayesesi neticesinde de izah edilmesi güç, şaşırtıcı eşitlikler ve benzerlikler bulunarak konu ile uğraşanlarla halk tarafından bu kelime ve rakamların bazı sırlara ve fevkalâde özelliklere sahip oldukları inancı benimsenmiştir. “Ebced risâleleri” adıyla anılabilecek değişik isim ve muhtevadaki bazı yazmalarda bu konuya dair çok çeşitli ve zengin bilgiler bulunmaktaysa da bunların çoğu yakıştırma olmaktan ileri geçmeyen izah tarzlarıdır (geniş bilgi için bk. Abdülkerîm el-Yâfî, s. 81-85). Aynı veya yakın anlamlara gelen bazı değişik kelimelerin ebced karşılıklarının aynı sayıyı verdiği görülmektedir; meselâ zebân/dehân = 60, ilim/amel = 140, ayak/kadeh = 112, tevbe/peşîmân = 413, dîvâne/gönül = 66 gibi (Çelebioğlu, MK, II/1, s. 64). Nitekim “Allah” ve “hilâl” kelimelerinin ebced değerleri (66) eşit olduğundan Türk bayrağındaki hilâl Allah’ı sembolize eder. Ayrıca Türkçe bir deyim olan “işi 66’ya bağlamak” da bu sebeple meseleyi Allah’a havale etmek şeklinde izah edilmiştir. “Sûfî” kelimesiyle “el-hikmetü’l-ilâhiyye” ifadesinin ebced değerinin aynı olduğunu söyleyen Abdülvâhid Yahyâ (René Guénon) buradan hareketle hakiki sûfînin ilâhî hikmete sahip olan, “ârif billâh” (Allah’la bilen kişi) olduğunu vurgular. Bu tür kelimeler hem anlamları hem de sayı değerleri bakımından çeşitli sanat gösterisi ve söz oyunu yapılmasına imkân verdiklerinden şairlerce sevilip sıkça kullanılmıştır. Bu bakımdan özellikle divan şiirinde beyitlerin nükteleriyle birlikte iyice anlaşılabilmesi için kelimelerin ebcedle ilgisini göz önünde bulundurmak gerekir. Ebced sistemi İslâm dünyasında özellikle tasavvuf, astronomi, astroloji, edebiyat ve mimari alanlarıyla cifr (cefr*) ve vefk*e ait konuları geniş anlamda içine alan havas ilminde (İbn Haldûn, II, 1194 vd.), ayrıca sihir ve büyücülükte kullanılmıştır.

    Hemen her alfabedeki harflerin çok eskiden beri rakam olarak birer karşılığının bulunduğu, bir başka deyişle harflerin rakam yerine de yazıldığı bilinmektedir. Bunlar arasında en çok tanınanlar İbrânî-Süryânî, Grek ve Latin harfsayı sistemleridir. “Ebced hesabı” denilen ve Arap alfabesinin ebced tertibine dayanan rakamlar ve hesap sistemi müslüman milletler arasında kullanılmaktadır. İslâm kültüründe bundan başka, yine ebced harflerinin sayı değerlerine dayanan bir de hisâb-ı cümel* (cümmel) bulunmaktaysa da gerek ilim, sanat ve edebiyat alanlarında gerekse halk arasında asıl tanınmış olan ebced hesabıdır.

    Ebced tertibinde sıralanan harflerin oluşturduğu kelimelerin ilk üçü birler (âhâd: 1-10), ortadaki ikisi onlar (aşerât: 20-90) ve son üçü de yüzler (miât: 100-1000) basamağında bulunan rakamları gruplandırır.

Şekil de Arapça-Osmanlıca EBCED tablosu yer almaktadır.

   

    Arapça’da “et-tâü’l-merbûta” denilen te (ة) açık te (ت) gibi, med-elif (آ) ve hemze de (ء) kürsüsü ne olursa olsun elif (ا) gibi kabul edilmiştir. Ayrıca Farsça ve Osmanlıca alfabelerde yer alan pe (پ), çe (چ), je (ژ) ve sağır kef (ڭ) Arapça’daki bâ (ب), cim (ج), ze (ز) ve kef (ك) gibi kabul edildiklerinden sayı değerleri de bu harflerinkilerle aynıdır.

    Ebced hesabındaki harflerin sayı değerleri, hesaplanışlarındaki farklılıklara göre el-cümelü’l-kebîr, el-cümelü’l-ekber, el-cümelü’s-sagīr ve el-cümelü’l-asgar gibi değişik isim ve tasniflerle ele alınmıştır. Bunların birincisi olan ve yandaki tabloda dökümü verilene “asıl ebced” veya “el-cümelü’l-kebîr” denilmektedir. Çeşitli sahalarda yaygın biçimde kullanıldığı bilinen asıl ebced, “tarih düşürme” adı verilen edebî sanatta tek sistem olarak benimsenmiştir (geniş bilgi için bk. TARİH DÜŞÜRME). İkinci sistemde ise harflerin sayı olarak değerleri, asıl ebceddeki rakamlardan on birinci harf olan keften (=20) itibaren kendinden daha küçük bir rakam kalıncaya kadar on iki çıkarılması suretiyle tesbit edilmiştir. Buna göre kef harfinin bu sistemdeki karşılığı sekizdir (20-12=8). Sin (س) ile hının (خ), bu işlem sonucunda asıl ebceddeki değerleri olan 60 ve 600’den geriye sıfır kaldığı için bu sistemde sayısal değerleri yoktur; ilk on harf ise asıl ebceddeki değerlere sahiptir. Üçüncü sistemde harflere karşı gelen rakamları bulmak için bunların Arapça isimlerinde yer alan harflerin asıl ebceddeki sayı değerleri toplanmaktadır; meselâ elif (ألف) için 1 (ا) + 30 (ل) + 80 (ف) = 111 gibi. Diğer bir sistemde ise rakamlar, asıl ebceddeki harflerin sayı değerlerinin adlarını oluşturan Arapça kelimelerdeki harflere karşı gelen rakamların toplanmasıyla elde edilmektedir; meselâ elifin karşılığını teşkil eden 1 rakamının Arapça adı “vâhid” (واحد) olduğuna göre elifin sayısal değeri 6 (و) + 1 (ا) + 8 (ح) + 4 (د) = 19’dur. Çeşitli hesaplama usullerine göre farklı isim ve değerlere sahip olan diğer ebced sistemleri de geliştirilmiştir (bk. Ahmed Hayâtî, s. 86-87).

    Ebced halk arasında da çeşitli maksatlarla kullanılmıştır. Bunlardan biri, doğum yılını veren harflerin bir araya getirilmesiyle ortaya çıkan kelimenin çocuğa ad olarak konulmasıdır. Meselâ hicrî 1290 (1873) yılında doğan Mehmed Âkif Ersoy’un adı babası tarafından bu usulle Ragıyf olarak konulmuş, fakat bu alışılmamış kelime, babasının ölünceye kadar Ragıyf demekte ısrar etmesine rağmen yakın çevresi tarafından Âkif şekline dönüştürülmüştür. Ebced halk arasında en fazla zâyîçe, tılsım, muska ve vefklerin hazırlanmasında kullanılmıştır. İbn Haldûn, çeşitli ilimlerden bahsederken havas ilimlerinden sayılan bu konular hakkında bir fikir verebilmek için eser ve müellif adı da zikrederek nakle değer bulduğu bazı örnekleri açıklamıştır. Türkçe’de genel olarak “yıldıznâme” adı verilen müstakil eserlerde de bu maksatla hazırlanmış ebcede dayanan çeşitli bilgilerin yer aldığı görülmektedir. Ayrıca halk arasında bir yanlış bilgiden kaynaklandığı için Gazzâlî’ye atfedilerek çok rağbet gösterilen bedûh tılsımı da bunlardan biridir (bk. BEDÛH).

    İslâm dünyasında kitap tertibinde de ebcedden faydalanılmaktadır. Arap alfabesinin kullanıldığı ülkelerde kitapların başında eserden ayrı bilgiler verileceği zaman bu kısım ebced harfleriyle numaralanır. Türkiye’de bunun yerini harf devriminden sonra Batı’da olduğu gibi Romen rakamları almıştır. Ayrıca bazı kitapların bölüm başlıklarıyla paragraflarını ayırmada ve tezkireler gibi ansiklopedik eserlerde şahıs, yer ve mekân adlarının sıralanışında da ebced harflerinin kullanıldığı görülmektedir. Bunlardan başka vak‘anüvislerin çeşitli olayların tarihlerini tesbit maksadıyla bunların ebced karşılıkları olan kelimeleri yazdıkları, vakıf kayıtlarında da aynı usule başvurulduğu, devlet tarafından yaptırılan bazı sayım ve tesbitlerde ortaya çıkan rakamların değiştirilmesini önlemek için bunların yine ebced tertibindeki kelimelerle ifade edildiği bilinmektedir. Ebced yukarıda açıklanan yaygın kullanım alanlarının dışında, bazı özel maksatlarla geliştirilmiş “şifre alfabeleri” denilen çeşitli sistemlerin düzenlenmesinde de esas alınmıştır (Çelebioğlu, Tarih Boyunca Paleografya, s. 19-33). Ebced mimaride, özellikle Mimar Sinan tarafından yapılardaki nisbetlerin belirlenmesinde ve modüler düzenin teşkilinde bu kelimelerin delâlet ettiği sayılardan faydalanmak suretiyle kullanılmıştır (Arpad, s. 11-19; Şenalp, s. 11-12). Ebcedin fizik, matematik ve astronomide kullanılışı ise daha çok hisâb-ı cümele dayanmaktadır. Ancak astronomik gözlemlerde kullanılan usturlap vb. çeşitli rasat aletlerinde ebced harfleri rakam yerine kullanılmıştır (usturlap üzerindeki ebced harflerinin izahları için bk. el-Muḳteṭaf, XIII/11, s. 724-725).

Ebced Hesabı ile isim Düşürme Nasıl Olur?

Ebced hesabı, Ebced rakamlarını kullanarak kelimelerin sayısal değerini bulmaya denir. Arap alfabesiyle yazılan bir yazıdaki harflerin sayısal değerlerinden (cifr) tarih bilgisi gibi gizlenmiş bilgileri çıkarmaya yönelik çalışma yapanlar da olmuştur. Hâdiselerin vukuu zamanının tesbiti için harflere izafe olunan kemiyete denilir.
Yahut diğer bir tarif ile, bir hadiseyi tevrih için kullanılan ve rakamları harften ibaret olan bir hesaptır. Buna "hesâb-ı cümel" de denilir. Arap ebcedinin İberî ve Aramî elifbasından alındığına şüphe yoktur. Fakat Araplar, diğer Sami lisanları bilmedikleri ve Araplıklarıyla iftihar ettikleri cihetle bu sekiz kelimenin menşei hakkında hurâfî bir takım tevile giriştiler. Mesela bu kelimeden altısının (Meyden) hükümdarlarından altı kişinin adı, yahut altı şeytanın veyahut hafta günlerinin ismi olduğunu söylerler.1 Bizzat Arap nahivcilerinden "Müberred" ve "Seyrafi" gibi anlayışlı alimler, bu tefsir ve tevillerin hurâfî olduğunu, ebcedi teşkil eyleyen kelimelerin fi’l-asl ecnebi bulunduğunu söylemişlerdir. Sonraları bu kelimeler muska, vefk gibi şeylerde kullanılmış ve her birine adedî bir kıymet verilmiştir.

Bazı yazarlar kitaplarının içindekiler bölümünde veya akrostiş gibi şiir içine tarihleri gizlemek gibi denemeler yapmışlardır.


Ebced hesabında da yöntem

Alfabenin her harfine bir sayı değeri vermek; ve bir kelimeyi oluşturan harflerin toplam sayı değerini, anlatılmak istenen bir olayın tarihine denk düşürmektir. Böylece, ebced hesabıyla belirli bir tarihi anlatan kelimelere veya satırlara baktığımızda karşımızda herhangi bir rakam göremeyiz; kâğıdı, kalemi de ele alıp o kelime veya satırın her harfinin sayı değerini özel şekilde birleştirerek sonucu bulmamız gerekir.

Ebced hesabında harflerin sayısal değerleri

Ebced hesabında harflerin sayısal değerleri Arap alfabesinde sıraya göre değil, İbranice ve Süryanice'deki sıralamaya göredir. Ebcede göre harflerin sırası ve değerleri söyledir:

elif: 1  be: 2    cim: 3  dal: 4  he:  5  vav: 6  ze: 7    ha:  8    tı: 9

  ye:  10  kef: 20  lam: 30  mim: 40  nun: 50  sin: 60  ayın:70  fe:  80    sad: 90
  kaf:100  rı: 200  şın: 300  te: 400 se:  500 hı: 600  zel: 700 dad:  800  gayın: 1000

Arapçada kullanılmayan ve özellikle Farsca'dan alınıp Osmanlıca'da kullanılan pe, çim, je, gaf harfleri sırasıyla be, cim, ze ve kef eşit sayılır.

Ebced hesabını akılda tutmak için bir anlamı olmayan ve sadece hatırlayıcı olarak kullanılan kelimelerden bir cümle oluşturulmuştur: bu

'ebced', 'havvez', 'huttî, 'kelemen', 'sa'fes', 'karaşet', 'sehhaz', 'dazıg'
cümlesidir.

Bu harflerin tekabül ettiği değerleri bir arada özel sekilde birleştirerek bir olayın oluş tarihini belirtmeye 'ebced hesabıyla tarih düşürmek' veya daha kısaca 'tarih düşürmek' adı verilir. Ancak bu birleştirme bazan karmaşıktır ve tarih düşürmenin çeşitli değişik yöntemleri ve yolları vardır. Bunların en önemlileri şunlardır:

a: Tarih-i tam: Bir mısra ve beyitin bütün harfleri (tam olarak) hesaba katılır. Örneğin Sururi bir ayyakkabı hırsızının camiden yalınayak kaçışına tarih düşürmesi şöyledir:

  Gelmiş idi cami-e bir bi-namaz
  Sârik imiş kim yiye yazdı dayak
  Söyledi târihini kayyim anın
  Kaçdı pabuç hırsızı yalın ayak

Son mısranın bütün harflerinin değerleri toplanınca 1212 sayısı elde edilir. Bu sayı 'tarih-i tam' yöntemine göre elde edilmiş olan Hicri tarihdir.

b: Mücevher: Bir mısranın veya beyitin sadece Arap alfebesinin noktalı harflerinin hesaba katılması ile tarih düşürülmesidir. Buna 'cevher', 'cevherin', 'mu'cem' ve 'menkut' adları da verilir ve tarih düşüren kimse bu kelimelerden birini şiirinde kullanmak suretiyle tarih düşürme türüne işaret düşer. Yine Sururi'den

  Güş iden tarihi menkutum güler ahvâline
  Kıldı Vehbi nüş-i sebha ile kendin maskara

beyitinin son mısraında bulunan noktalı Arapça harflerinin değerlerinin toplamı 1204 olur ki bu Vehbi'nin kendini maskara ettiği tarihi verir.

c: Tarih-i muhmel: Bir mısranın veya beyitin Arap alfebesinin sadece noktasız harflerinin hesaba alınması ile elde edilir. Örnek Sururi'nin şu mısraıdır:

  Fer verir mihr ile Galib gibi paşa sadre

Noktasız Arapça harflerin değerlerinin toplamı 1239 olur ve bu Galib Paşa'nin sadrazam olduğu Hicri yıl tarihidir.

d: Du'ta tarih düşürme: Bir beyitin her iki mısraında da ayni tarih bulunur yani iki değişik şekilde tarih düşürülür. Örneğin

  Ben de Nevres söyledim sal-i zafer tarihini
  Kal'a-i Sivastopol alındı seyf-i harb ile

Burada 'tarih-i tam' usulu kullanılarak birinci mısradaki harf değerleri 1271 tarihini verir ve yine ayni usulle ikinci mısra da 1271 tarihini gösterir.

e: Lafzen ve manen tarih düşürme: Bu usulde hem olayın açıkca tarihi söylenir ve hem de 'tarih-i tam' usulu ile tarih düşülür. Örneğin tarihci Hakim Efendi Hicri 1168'de soğuktan Haliç'in donması üzerine düşürdüğü tarih

    Buz üstünden geçen geldi bana yaz dedi tarihin
    Deniz altmış sekizde dondu buzdan ben-deniz geçtim   

f: Tamiyeli tarih düşürme: Bu usulde bir mısradaki Arapça harflerinin ebced değerlerinin toplamı bazan belirtilmek istenilen tarihten noksan veya fazla olabilir ve bu noksanlık ve fazlalık bir bilmece gibi beyitten ortaya çıkarılması gerekir. Yine Sururi'nin bir dörtlüğünü örnek verelim:

    Nice kendi gibi iri sıçanı
    Bir ısırmakla iki böldü kedi
    Kuyruğu dikti dedim tarihin
    Farenin hasretinden öldü kedi

kıtasının dördüncü mısraı kedinin ölüm tarihini vermektedir. Burada 'tarih-i tam' usulu ile ebced hesabı şöyle yapılmıştır: فاره نك farenin: 80 + 1 + 200 + 5 + 50 + 20 = 356 حسرتندن hasretinden: 8 + 60 + 200 + 400 + 50 + 4 + 50 = 772 اولدى öldü: 1 + 6 + 30 + 4 + 10 = 51 كدى kedi: 20 + 4 + 10 = 34 Bu sayıların toplamı 1213 yapar. Ancak 'kuyruğu dikti' cümlesi bunu değiştirir. Dikilmiş kuyruk 1 değerde olan elif harfini ifade ettiği için, bu toplam sayıya 1 ekleneceğini ima edilir. Böylece kedinin ölüm yılı için düşürülen tarih, 'tarih-i tam' değerinden 1 fazla olarak 1214 olur.

'Ebced hesabıyla tarih düşürme' usulünde bir de 'lugazli tarih düşürme' yöntemi vardır. 'Lugazli tarih düşürme' usulünde tarih bilmeceli (lugazlı) olarak ortaya çıkar ve harflerin ebced hesabı sayı değerleri kullanılmayabilir. Örnek:

    Bir, iki, iki delik
    Abdulmecid oldu melik

Şair veya ebced-han (ebced söyleyen kimse), beytin ilk mısraında lugazlı (bulmacalı, bilmeceli, şifreli ve esprili) bir tarih düşürme sanatı sergilemiştir: Bir (1), iki (2), iki delik (55), yani 1255. İlk mısradaki iki delik sözü, iki tane ortası delikli sifir gibi yazılan Arapça (ve elbette Osmanlıca) sayı olan 55 rakamına işaret etmekte ve ikinci mısra ise olayı haber vermektedir. Böylece Sultan Abdulmecid'in tahta çıkışına Hicri Takvim'e göre 1255 olarak tarih düşürülmektedir.

Bu ince yöntem, çeşme, cami, medrese, han, hamam, kale, mezar... kitabelerinde; birçok tarihî olayın, kitap telif ve istinsahlarının, şahısların doğum ve vefatlarının tesbitinde o kadar çok kullanılmıştır ki, ebced hesabını bilmeden onları anlamak ve onlardan faydalanmak imkânsız hale gelmiştir.



Örnekler
  [değiştir]Ebced hesabı ile tarih düşürmenin ustadı sayılabilecek şair Sururi'nin hicivleri ebced hesabı ile tarih düşürmenin en güzel örnekleridir. Bunlardan birkaçı ve düşürülen tarihler aşağıdadır:

-          Kel Memiş gelmemişe döndü cihâna sad hayf            1195
-          Kara kuru karı aldı Nu'man                                    1189
-          Yıkıldı mektebin sakfı yapıldı gönlü sibyanın              1202
-          İtdi İslâmbol'ı sûzân fukarânın âhı                          1196
-          Noktalı harf ile yazdım tarih
            Salıverdi Köse'nin oğlu sakal                                1190
-          Kör Ali dinledi Sağır Veli'den tarihin
            Kel kızın aldı Çolak Hamza Topal Osman'ın              1191
-          Şii're heves eylemiş Ahmed Paşa
            Vezn-i kelamında ne ser var ne bün
            Harf-i mücevher ana tarihtir
            Müfteilün müfteilün failun                                  1190
-          Kesdiler Mustafa Ağa başını                                1191

Nerelerde kullanılmıştır?
Örnek olarak Mimar Sinan, eserlerinde, boyutların modüler düzeninde çok sık kullanılmıştır. Temeli İslâmi kavramlardan oluşan bu hususa birkaç misal verelim: Süleymaniye’de zeminden kubbe üzengi seviyesi 45, kubbe alemi 66 arşın yüksekliktedir. Ebced'e göre "Âdem' 45, "Allah" lafzı da 66 etmektedir. Yine Selimiye'de de kubbeyi taşıyan 8 ayağın merkezlerinden geçen dairenin çapı 45 arşındır. Kubbe kenarı zeminden 45, minare alemi buradan itibaren 66 arşındır. Süleymaniye ve Selimiye'nin görünen silüetleri 92 arşındır ki, bu da "Muhammed" kelimesinin karşılığıdır.


Ebced hesabı ve Kabalizm
Kabalizm, Aramice alfabeye ebced sistemine benzer şekilde sayısal değerler vermiş ve benzer amaçlarla kullanılmıştır...

DN :
---------
1) Ebced Maddesi, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, Cilt 1, s.493

Kaynakça
Bilgi Dağarcığı-Ebced Hesabı
mor'a doğru:ebced hesabı
Ebced Hesabı İle Tarih Düşürme Sanatı -1-
Ebced Hesabı İle Tarih Düşürme Sanatı -2-





Signing of RasitTunca
[Image: attachment.php?aid=107929]
Kar©glan Başağaçlı Raşit Tunca
Smileys-2
Reply


Forum Jump:


Users browsing this thread: 1 Guest(s)