Thread Rating:
  • 7 Vote(s) - 3.29 Average
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Sonbahara Giriş Şeytana Mühlet Verilmesinin Hikmeti(Kar©glanin 01 Eylül 2015 Vaazi)
#1
RasitTunca-2 


Sonbahara Giriş, Mevsimin ilk Armutu, ve Karanliğa ve Zulumete,
Kışı Getirmleri için Mühlet Verilmesi Müsade Edilmesi, Şeytan
Aleyhillaneye Mühlet Verilmesinin Hikmeti


(Kar©glanin 01. Eylül . 2015 Vaazi)

... Zilhicce 2015 Salı

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

إِنَّهُمْ يَكِيدُونَ كَيْدًا وَأَكِيدُ كَيْدًا فَمَهِّلِ الْكَافِرِينَ أَمْهِلْهُمْ رُوَيْدًا

Sadakallahul Aziym Tarik Suresi 15 - 16 - 17

Euzubillahimineşşeytanirracim

Bismillahirrahmenirrahim

İnnehum yekîdûne keydâ, Ve ekîdu keydâ.Fe mehhilil kâfirîne emhilhum ruveydâ

Sadakallahul Aziym Tarik Suresi 15 - 16 - 17

Meali:

Şüphesiz onlar bir tuzak kurarlar, Ve ben de onlara karşı bir
tuzak kurarım. Artık sen inkârcılara mühlet ver; onlara biraz zaman tanı

Sadakallahul Aziym Tarik Suresi 15 - 16 - 17

---oOo---

Muhammed Ayaklari taşlanmiş kan revan icinde Taifden Dönerken

Hz. Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular:

Bilmiyorlar, şayet benim peygamber olduğumu bilselerdi böyle
yapmazlardı. "Ya Rabbi Bunların Sülbünden Gelecek iyiler için Bağışla
Onları".

( Hadis-i Şerif )

Allahümme Salli ala Muhammedül Vaadül Emin,

Allahümme salli ala Yunuse Vadehu bil Avdeti

Allahüme salli Ala Mehdi Zamanül Emin vezzamanul Avdeh.

Yolculugumuza başliyoruz :

Eski terazilerle satiş yaparken, eger bu adam gercek bir mü min
ise, mesala şeker tartarken müşterisinin hakki gecmemesi için, her
tartişinda mesela en az elli gram şeker fazla katip, tarazinin hafif
agir gelmesini saglar. üc kagitci bir sahtekar saticida terazinin şeker
koydugu kesesinin altina iki ciklem sakiz yapiştirip, daha 1 kilo
degilken o şeker, bir kilo gelmesini sagliyor, yahut bir parca lehim
yapiştirip hile yapar. Dünyada ikisinin örnekleride varmi? Evet var. ve
mü min bakkal her seferinde elli gram fazla koyunca, onun şeker cuvali,
mesala elli kiloysa, o cuval bitince, o elli gram fazlaliklar yüzünden,
mesala 49 kilo parasi alip, fakat elli kilo satmiş olur. ve böylece
bakkalin bunu hesap edip, her cuvaldan bir kilonun Allah hakki oldugunu
hesap etmesi gerekir, fakat hilekar bakkalda cuvali elli kiloysa o elli
kilo cuvali, o fazla gösterdigi elli gramlar yüzünden, her cuvaldan bir
kilo fazla para kazanir, ve 51 kilo parasi alir. ve biz taaa receb
ayindan, ve hidrellezden bu yana diyoruzki, her ay erken geliyor, ve
hilekar satici gibi, o biriken elli gramlar, her ay cogaldi ve sene
sonu, senenin son ayi zilhiceye girdik. ve biz bu hileli satiş misali
olan kameri ayin erken gelmeleri yüzünden, zilhicce erken geldi. ve ne
yapacaz şimdi, ve son on güne girmiş olduk. ve zilhiccenin 10 u arafat
ve vakfe olcak, ve kurban kesilcekken, semaya bakinca ve diyanet
takvimine bakinca ay dolunay gibiydi 2 gündür, ve diyanet takviminde bu
gün için zilkade 17 gösteriyor ne olcak şimdi? ........... receb isimli
birini gördüm ve recebin 1 i dedik, hidrellez günü HIZIR ismili oglan
gördüm dedim. Ramazanin biri hilal görmek, ve hilal cebeci tweeti oldugu
gün dedik, ve ramazan bayrami günündede Bayram ismli adami gördüm, ve
bayram o gündü dedim. peki zilhiccenin alameti nedir, zilhiccenin
alameti haci görmekdir, uzun süredir görmediginiz bir haciyi görmek,
veya gördügünüz haciyi görmek. biz ise gecen haftaki vaazda sahtekar
hacidan bahsettik, ve tugla calan hirsiz hacidan ve eger bu zilhicce
işde böyle erken geldiyse, sebebi böyle hirsiz sahtekar hacilarin
calmasi yüzünden, böylece cal cal her kiloda 50 gram cal, ve sene sonu
12 kilo şeker parasi kar eden bakkal gibi, bu zilhiccede şimdi sonbahara
denk geldi. ve sonbahar demek yavaş yavaş kötülerin, böyle calan
cirpanlarin sahtekarlarin, kafirlerin, münafiklarin, yüz bulup kar
ettikleri vakit demek olur. ve bu zilhicce yani bu seneki hac,
hirsizlarin hacci olcak herhalde, sonbahar hacci, sahteker hacilar, yani
hacdan dönüşde hacilig satacak olanlarin hacci, yani ve erken geldik,
calinan kameri günler torbada, elde bir hazir vaziyette, yani adamlar
hacdan sonrasinida planlamişlar bile, yani yapacaklari "keyd" leri hesap
edipde haciya gidecek olanlar. ve bundan önceki sene yine hirsiz
hacilarin vakti, yani 10 gün dah gec idi yani sonbahar idi, ve daha
sonra sonra ve ve önceki seneler hepsi sahtekar hacilarin vaktiydi. taa
en son mart ayinda olan haci vaktine kadar hep sahtekar hacilarin
vaktiydi. Zilhbicce alameti olarak biz göre göre iki tane sahtkekar
haci gördük, ve fakat uzun zamandir bizi görmeyen biride geldi bizi
gördü, ve bizde hac görevimizi 1997 senesinde mart ile nisan arasinda
yaptik yani bahar ve ve yeşil ve muhammed aylarinda, yani o gelen
misafirede zilhicenin girdigi alameti olarak biz göründük, ve zilhice
girdi denmiş oldu. ve bu olay 30 ağustos günü ikindi vakti oldu, ve
zilhiccenin hilali demekki ikindi vakti, bizde ikindi vaktiyken bir
yerde zilhice girdi demek olur, ve 31 Ağustos Zilhicenin 1i Demek olur.
iki sene sonra haciya gidecek olanlar için hac mevsimi artik yaz
mevsimine denk gelecek, ve sahtekar hacilarin vakti bitecek, evet icinde
birkac istisna olabilir, ve bu genelini bozmaz yani.

baştaki tarik suresindeki ayette gecen "keyd" kelimesi
tuzakdan ziyade hile manasindadir ve demek olurki "onlar hile
yapiyorlar, onlar yaparsa, bende onlara hile yaparim" gibi bir mana
vermek gerekir bu ayete. ve böyle olunca 1/3 saat gece 1/16 saat
gündüzken artik gündüz zamanini geceye birakmaya başlamasi demek, yavaş
yavaş iyilerin kötü olmaya, günah işlemeye, günaha hileye başvurmasi
demek olur yani. ve böyle böyle zulumet ve karanlik ve soguk cogalip
sonabhardanda Wintere, yani kiş mevsimine dogru yol alriz. Aynen bir
otobüsün terminalden yola cikip, bir başka şehire giderken, yolda
inenlerin otobüsü yavaş yavaş boşaltip, yerine yeni diger şehire
gideceklere birakamasi gibi, işde iyilik, güzellik ve aydinlik ve
müminlerde, yerini karanlik zulumet, hile ve günaha birakmya başlar, bu
taaaki en günahkarlarin vakti, zulumetin karanligin koyu oldugu, soguk
kişin cetin oldugu 21 Araliga kadar devam eder. ondan sonra bu sefer
insanlar günahdan tövbe edip, aglayip sizlayip iyi olmaya meyletmeye
başlar, gözyaşi ve bahar yagmurlarina birakir, ve gündüz uzayip bahara
dogru yol aliriz.

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

قُلْ أَعُوذُ بِرَبِّ الْفَلَقِ مِن شَرِّ مَا خَلَقَ
وَمِن شَرِّ غَاسِقٍ إِذَا وَقَبَ وَمِن شَرِّ النَّفَّاثَاتِ فِي
الْعُقَدِ وَمِن شَرِّ حَاسِدٍ إِذَا حَسَدَ

Sadakallahul Aziym Felak Suresinin Tamami

Euzubillahimineşşeytanirracim

Bismillahirrahmenirrahim

Kul eûzu bi rabbil felak, Min şerri mâ halak, Ve min şerri
gâsikın izâ vekab, Ve min şerrin neffâsâti fîl ukad, Ve min şerri
hâsidin izâ hased.

Sadakallahul Aziym Felak Suresinin Tamami

Meali:

De ki: “Ben, Felâk’ın Rabbine sığınırım” , Öyleki
Yarattıklarının şerrinden,( veya Yaratıklarının şerrinden),Ve karanlığı
çöktüğü zaman gecenin şerrinden (veya Karanlik ve zulumet vakti gelince,
Zulumet ve karanligin sahibi olanlarin şerrinden),Ve düğümlere
üfleyenlerin (Büyücülerin ve sihirbazlarin) şerrinden, Ve haset ettiği
zaman, haset edenin hasedinin şerrinden.

Sadakallahul Aziym Felak Suresinin Tamami

ve bu surede öyle bir siralama varki aynen sonbahardan Kış
mevsimine ve, dünyanin ömründe, kiyametin sabahina dogru giderken ki
olacak olanlar, ve takib edilen yolu anlatiyor, yani birinci olarak
birilerinin eyvah yaz bitti diye, daha yazin sonundan bahari özlemeye
başlamasi, ve keşke yaz bitmeseydi dercesine, yazi özlemeye başlamasi,
yani zencirin ucuna yeni bir yaz zenciri takilasiya, navigationun
hedefine yaz mevsimi, yeni yaz yazmasi, ve ondan sonraki aşama ise,
"yaratiklarinin şerrinden Allaha siginirim" ve bu yolculuk önce
cibillyatlarda başliyormuş ve demek olurki, önce hayvanlar bu hali
hissediyorlar, yani sonbahar önce hayvanlara ve bitkilere gelir, ve
mevsimin ilk armutunun ermesi demek, taaa süreyya yildizina kadar tesir
eden, sonbahar burcuna girme vakti olup, ve TARIK yildizinin, sislerin
ardindan yeniden dünyamiza gözükmeye başlamasi, Dogup gelmesi demek
olur, cünkü Tarik yildidizi, kuzey yarimküre sonbahara girince, kuzeyden
görülebilir, güneyden görülmez. ve güney yarimküre sonbahar olunca, bu
sefer sadece güney yarimküreden görülebilir. yani onun menzili ve
yörünge sistemi, diger yildizlar haraketi, sagdan solayken, aynen ayin
yörüngesi gibi, tarik yildizida sagdan sola degil, aşagidan yukariya
dogru bir yörünge takip ettigi için, böyle bir yörünge takip eder, ve
kainatimizin yazdan sonbahara gecmesini saglyan, bir cark sistemine
sahipdir, ve dünyamizin yörüngesini, milim milim işde sonbahara dogru
cevirir, ve öyle olunca işde, karanlik ve soguk vaktine geliriz. yani
onun görülmesi ile dünyamiz, güneş sisteminde dikey olarak hareket
etmeye başlar, yani hem güneşden uzaklaşacak, metre metre güneşi
arkasina alip güneşden uzklaşmaya başlaycak, ve yine bir diger
haraketide, bu uzaklaşma yörüngesindede, her metrede, bir metre metrede
yine kainatin uzak nokatasina dogru yani, o acilan devamli büyüyen
kainatin, büyüdügü derin tarafina dogru ilerler, yani aynen kafayi
kaldirdigimizda gördügümüz dikey hareket, yani kuzeye dogru olan
hareketi. hayvanlara meyvelerre yani sonbahar burclu, sonbaharda dogum
yapan hayvanlar, ve sonbahar eren meyvalar, sira sira ermeye, sire ile
dogmayy başlar. ve yine onlarin, o sifatlarin cibilliyatlarin sahibi
olan insanlarda, dogmaya başlar, veye dogum günlerini kutlarlar,bundan
sonraki aşama ise, ve son iki vaazda dedigimiz mesele yani " Ve
karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden (veya Karanlik ve zulumet
vakti gelince, Zulumet ve karanligin sahibi olanlarin şerrinden)
tanyerine agartan yani sabaha aydinliga ulaştiran ve kişdan bahara
ulaştiran Rabbe siginmak. yani öyle bir halife vardirki, dünyada onun
görevlerinden birisi, öyle Rabdirki öyle terbiyet edicidirki, o
terbiyeci halife dünyamizi ve kainattaki bütün yildizlari, yaz gelince
yaza, kiş gelince kişa dogru sürüp güden bir coban gibidir. ve onun işde
yazin sonbahara tecavüz etmemesini, ve yine sonbaharin kişin vaktine
tecavüz etmemesini saglamasi lazimdir. ve fakat işde bu sene yine kayma o
kadar cogaldiki, sonbahar normalinde başlangicdaki hali 23 eylül iken,
ve fakat daha Agustosun başina denk geldi, ve 2. veya 3. hafta yani
agustos sonuna kadar kainat sonbahar menziline girmesine ragmen, yaz
konumunda hareket ettiginden, yani güneşe dogru yaklaştigindan, işde
öyle sicaklar cogaldi 60° lere vardi. ve biz Agustoson son 2 hafta
öncesi, bu menzil ve yörüngeyi işde sonbahar konumuna getirdik, ve
dünyamiz güneşe sirtini dönüp uzaklaşmaya başladi,ve sicaklar gidip
hafif rahatlama oldu, ve yavaş yavaş bir soguma olurken , ve fakat kafir
deccal ve elemanlari, bizim yaptigimizin kehrwertini alarak dünyamzin
yeniden güneşe dogru hareket etmesine sebeb oldular. bu sefer yine dünya
ayni kaldigi yerden degilde bir haftalik bir geriden yeniden güneşe
dogru hareket etmeye başladi, güya ahmaklar sonbahara 23 septemberde
girecekler, lan ahmak (:::) illuminati köpekleri, decal köpekleri, bir
insani bir koşu yarişina kuysan, o adam 100 metreyi bir defa 2 dakida
koşduysa, ayni mesafeyi ikinci sefer koşsa ayni yine 2 dakikada koşamaz
ya biraz daha kisa zamanda, yada biraz uzun zamanda koşar. ve eger
koşunca vücudu isinip power oluyorsa, yani dizel araba gibi isindikca
hizlaniyorsa yani, yakiti isininca daha güzel yakip hizli gidiyorsa,
ikinci koştugunda daha kisa zamanda tamamlar, yahut benzinli araba gibi,
zaten ince yakit kullaniyorsa, birinci koşmasinda bütün gayretini
performansini harcayip gösterdigi için, yorulup, ikinci koşmasinda
performans kaybedip, bu sefer daha uzun zamanda koşar ve süre uzar,
aynen böyle işde, biz yani, dünyamizdaki insanlarin hep hiz meraki
yüzünden, daha iyisi daha iyisi meraki yüzünden dünyamiz cok hizli
hareket edip bu hal, yani mevsimlerin aylarin erken gelmesi olayi ortaya
cikiyor.

Hz. Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular:

"Zamanda yakınlık olmadıkça, bir yıl bir ay gibi, bir ay bir
hafta gibi, bir hafta bir gün, bir gün bir saat gibi kısa gelmedikçe
kıyamet kopmaz."

( Tirmizi)

Bunun sebebine gelince biz sonbahar vakti gelince, dünyamiza
artik kuzeye dogru hareketini başlat, ve yazdan sonbahara ve ordan kiş
burcuna yol al diye emrederiz, ve o artik kiş menziline hareket etmeye
başlamasina ragmen daha 21 Araliga varmadan, mevsim en cetin kiş vakti
olan menziline gelince aynen, cobanin koyunlari güderken, köyden
uzaklaşmasi, ve fakat onun tekrar eve döncegi bir saat vardir, artik
köyden belli bir uzakliga ulaşinca, koyun sürülerini geri cevirir ve
artik dönüş menziline girer, ve koyunlar yine yayila yaila köye dogru
hareket ederler, ve böyle olunca biz kainati alemin haritasi insan
bedeni olan vücudumuzda, işde bu dünyamizin hangi menzile geldigini
biliriz, ve ona göre koyunlar güneşden veya köyümüzden uzaga dogrumu
hareket edip yayilcaklar yoksa geri dönmemizmi gerkiyor bilirz. ve ona
göre vardigimiz menzil itibari ile öyle sabit olarak 23 eylül, gün
dönümünü veya 21 aralik gece dönümünü beklemek zorunda degiliz, ve
sürünün cobani bilir, eger belli uzakliga gelirsek, ve ordan geri
dönmezsek evimize saatinde dönemeyiz, o yüzden saatinde evimizde olmak
niyetiyle yönümüzü yolumuzu degiştirmek gerekir, ve biz emrediyoruz
bütün yildiz sistemine geri dön diye, ve fakat ahmak deccal bunu tersine
ceviriyor, ve işde düynamiz, o kadar hizlandiki işde normalinde biz 26°
27 ° vardigimizda, dünyamiz sonbahara gün dönümü olan normalinde 23
eylülde olcak olan menzile varmiş oldu, ve biz bu kadar erken vardiysak
mevsimlerde cok kayma olur diye, o vakit geri dön demeyince, bu sefer
dünyamiz güneşe dahada yaklaşdi ve sicklar 60° lere vurdu, ve sonunda
anladik ki Allah muhafaza güneşin icine girip gitcez diye Agusotosun son
iki haftasi kalince dedikki artik geri dön, ve böylece dünyamiz ve
bütün sistem ters döndü, ve geri hareket edip kiş menziline yol
alirken,ve yagmur ve rahatlama ve serinleme olurken, gecen hafta ahmak
deccal bizim yaptigimizin kehrwertini alarak sistemi tersine cevirdi,
ve böylece dünya ve sistem yeniden güneşe dogru yol almya başladi, ve
yeniden sicaklar basdi, ve bu ahmak deccal, bizim vucudumuzda
hissettigimizi, yani sürünün köyden ne kadar uzaklaştigini bilmez,
sadece zamanin sahibi bilebilirken, bu ahmak deccal, bizim yaptigimizi
oynuyor, ve biz yaz diyoruz, o kiş diyor , biz bahar diyoruz, tersine
cevirnce, o da sonbahar demiş oluyor, ve böylece dünyanin ve sistemin
düzeni bozuldu, ve dünyamiz cok hizli hareket etmeye başladi. ve yine
eger 21 aralikdan önce, biz yani dünyamiz 21 aralikda olmasi gereken
yere menzile varipda, dünyamiza ve sürüye dön artik demezsek ve 21
Araligi beklersek, ve bu sefer dünyamiz kainatin derinine dogru hareket
ederse, Bu seferde Allah muhafaza dünyamiz fazla derine gittigi için
güneşin cekim kuvveti menzilinden cikiverirse, raydan cikarsa, kainatin
icine ve bir kara delige dogru ucar gideriz, ve raydan cikariz, ve
muhammed dedi

"Zamanda yakınlık olmadıkça, bir yıl bir ay
gibi, bir ay bir hafta gibi, bir hafta bir gün, bir gün bir saat gibi
kısa gelmedikçe kıyamet kopmaz."

öylese siz oynadikca, bir gün benim bildigim ve fakat sizin
bilmediginiz bir sebebden güneşe dogru hareket etmemiz sebebiyle, dünya
neredeyse güneşin icine girip gidecekdir, ben dahi artik ona müdahele
edemem. cünkü güneşin cekim kuvvetinin cok oldugu bir menzile gidersek
varirsak, ben dön dösemde cekim kuvveti cok oldugundan, dünya geri
dönemez, ayni akintiya ters yüzülemedigi ve denize fazla acilanin artik
dalgalar yüzünden kiyiya dogru yüzemeyip bogulmasi gibi, ya kainaitin
icine savrulkuzu yahut yaz mevsiminde yakina gidince hepimiz güneşin
için girip, ateşin ve cehennemin icinde boguluruz Allah muhafaza, ve
muhammed dedi, bu oynama 1 gün, bir saat gibi oluncaya kadar devam eder,
ve ondan sonra kiyamet kopar dedi, yani böyle hizli hizli giderken, bu
gün 15 Agustosda sonbahar menziline vardik, ve yani normalinde 23
eylülde olmasi gereken yere vardik ve coban ben oldugum ve bildigim için
cevirdim, ve fakat bu sefer seneye, daha hizli daha hizli ve artik
mevsimler saatler kayacak, o yüzden zaten bu sene kaymayi geciktirmek
için, ben Agustosun başinda cevirmem gerekirken cevirmeyip iki hafta
birakdim, ve sicaklar 60° vurdu ve yinede hizli yinede hizli, ve
yapabilcek birşey yokkine bu kiyametin gercegi ise, ben dahi birşey
yapamaz hale gelince sonumuz geldi demekdir.

Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular:

“Dünyanin ömrü 1 gün ve Ben insanlığın ikindi vaktinde geldim.”

(İbn-i Kesir tefsiri, 12/6549)

ve biz Obama başkan secildiginde, akşam vaktine girdigimiz
söylemişdik, ve ve bu hizli hareket sebebiyle yatsiya girdik, ve gecenin
karanligina yol aliyoruz. bu (:::) zulmu, suriyenin durumu, yine misir
ve diger yerlerin durumu, boşuna degil, zulum ve karanlgin cogaldiginin
alameti yani gecenin icine dogru daldigimizin alameti . ve sahtekar
(:::), en dogrucu adam diye bilinir oldu, yani adam calarsa calsin,
adam müslümanya namaz kiliyorya diyorlar. yani mesala bir sepet üzüm
olur, insan en önce en begendigi salkimlari alip yer, secer secer yer,
sonra hafif sevmedikleri kalir, sonra onlarida alip yer, bu sefer cürük
carik kalir, cürük cariklarin icinden de bu sefer en yenebilceklerini
ayirir yer. ve biz gecen ugur işilak in o yanci medya gibi (:::)
uşakligi yapmasini sevmeyip tasvip etmeyip onu twitter ve facebookdan
silmişdik, ve amma şimdi eger kala kala cürük carik salkimlar kalinca,
onlarin icinde en azindan yenebilceklerini secmek gerekir hükmü ile, en
azindan allah kitap diyor, kötülerin icinde en azindan biraz yenebilcek
olanlardan o da, olsun bakalim ne yapalim, bazen onuda dinlemek lazim
dedik.

esteuzubillah

"Ve min şerrin neffâsâti fîl ukad"

Bu gecenin karanliginin bir koyu renk daha almasina, büyücüler
ve reptilianlar sebeb olcaklar, neden musanin büyücüleri attiklari
ipleri yilana ceviriyorlardi, yani reptillien büyücüleri, yani yari
yilan yari insan yaratiklar, sürüngen cinsi insanlar, yani cbilliyati
sürüngen olan insanlarin cogalmasi. ve her işini büyü ve sihir ile,
cinlerle, reptilianlarla yapanlarin cogalmasi vakti. ve hal öylemi, evet
Amerika işlerini Reptilianlarla yapar oldu artik. ve inslarda evlencek:
büyü ve dua, işe gircek: büyü dua, imtihan kazancak: büyü dua yapiyor
veya yaptiriyor. yani dügümlere nefes edenlerin vakti, ve daha sonraki
insanlar ise, en zalim ve koyu karanlik, siyahin en koyusu, kötü
insalarin vakti yani

"hasidin iza hased"

vakti ve Muhammed dedi:

"Gıybet ve hased, insanın sevabını ve iyi amellerini ateşin kuru odunu yaktığı gibi yakar."

"Hadis"

ve Yine Muhammed dedi:

Resulullah (s.a.a)'den nakledilen bir hadiste şöyle buyuruyor:
"Kalbinde bir hardal tanesi kadar kibir olan bir kimse, cennete
giremez. Kim büyüklenir ve yol yürürken tekebbür ederse, Allah kendisine
gazaplandığı halde onun huzuruna varır (haşr olur)."

(Mirac-üs Saade, s.201)

ve Hased, insanin demir cibiliyatlarina dönmesi demek olur. ve
şeytan aleyhillane, Hz. Adem yaratildiginda ona hased etti, ve o
toprakdan kendisinin ise ateşden oldugunu ima edip, ona hased etti
kibirlendi, üstünlük tasladi, ve en kötü hal o hal, ve insanlar artik
birbirine kibirinden, yüksekten bakar olunca,

hasedilik, onu bunu cekememe başlayip cogalinca, zulumet iyice
cogalir ve gecenin dibine vurmuşuz demekdir. öylemi? evet (:::)
digerlerini begenmiyor, digerleri tayyibi begenmiyor, müslüman
müslümanla kavga eder oldu, onun arabasi var, benim niye yok, o yeni
telefon aldi, benim niye, yok o aldi, onun var,....... ve böylece
hasedilk vaktindeyiz, yani gecenin dibine vurduk.

"hasidin iza hased" vaktide tamam oldu veya olmak üzre. ve felak sureside bitti bitcek, ondan sonra ne var Nas suresi, ve sonrada kiyametin sabahi.

(Kıyamet kopmadan yüz yıl öncesinde yeryüzünde Allah’a ibadet eden kalmaz.)

[Hâkim]

(Kardeşler farklı dinden olmadıkça kıyamet kopmaz.)

[Deylemi]

(Kötüler dünyaya hâkim olmadıkça kıyamet kopmaz.)

[Tirmizi]

(Kıyamet ancak kötü insanların başına kopar.)

[Müslim, İbni Mace]

(Kur’an-ı kerim kalkmadıkça kıyamet kopmaz.)

[Ebu Nuaym]

(Vahşi hayvanlar, insanlarla konuşmadıkça kıyamet kopmaz.)

[Tirmizi]

Âhir zamanda kötülere, fâsıklara, imansızlara rağbet edileceğini Peygamber efendimiz haber vermiştir. Bir hadis-i şerif:

(Kıyamet yaklaştıkça, doğru konuşan Müslümanlar yalanlanır,
yalancılar ise tasdik olunur. Haine güvenilir, emin olan Müslüman ise
hain kabul edilir.)

[Taberânî]

(Yeryüzünde Allah diyen Müslüman kaldıkça kıyamet kopmaz.)

[Müslim]

Rabbimin işde, şeytan alehillaneye müsade ve mühlet vermesinin
sebebi ise, gündüzden geceye, yazdan kişa, rahmetten gadaba, ve
aydinlikdan gölgeye degil, karanliga gecilmesi için, ve dünyanin ve
kainatin bu hased vakti, demirlerin ve demir cibilliyatlilarin vaktine
yol alip, dünyada "Allah demeyi unutan kötülerin vaktine varip ,
kainatin ömrünün hitam (The End) bulmasi icindir.

"Yeryüzünde Allah diyen [Müslüman] var oldukça kıyamet kopmaz."

(Müslim,Tirmizi)

Rabbim, Mehdi hayatta oldugu müddetce, "Allah" diyenleri dünyada bitirmesin

Amiyn.

Elfatiha maassalavat.

---oOo---

وَآخِرُ دَعْوَاهُمْ أَنِ الْحَمْدُ لِلّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ

Sübhâneke Allahümme ve bihamdik, eşhedü en lâ ilâhe illâ ent, estağfirullahe ve etûbu ileyk.

--OoO--


Kar©glan

Başağaçlı Raşit Tunca

Schrems, 24 Ağustos 2015 Pazartesi

Original Kar © glan





Signing of RasitTunca
[Image: attachment.php?aid=107929]
Kar©glan Başağaçlı Raşit Tunca
Smileys-2
Reply


Forum Jump:


Users browsing this thread: 1 Guest(s)