Thread Rating:
  • 6 Vote(s) - 2.67 Average
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
İlk Ayetleri Hurufu Mukaata ile Başlayan Sureler
#1
Dini-1 
İlk Ayetleri Hurufu Mukaata ile Başlayan Sureler

Kuran kerim okuyoruz. Ancak kuran-ı kerim hakkında hiç bir bilgimiz var mı? Halbuki kuranın ilk inen ayeti “oku”1 ile başlamaktadır. Yüce olan Allahu teala “hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu”2 buyuruyor. Acizane sizlere Kuranı Kerim hakkında ki bilgileri, farklı yazılar ve içeriklerle hizmetine sunacağız. 
Bu yazımızda kuran-ı kerimdeki surelerin nasıl başlandığını ve ne manalara geldiğini, hurufu mukattaa harflerini açıklayacağız. 
Surelerin Başlangıçları:
Kur’ân’daki sûrelerin başlangıçlarını Celâleddin es-Suyûtî şu başlıklar
altında toplamıştır (Suyûtî, II,976).
• Allah’ı övme ile başlayan sûreler:
Bu şekilde başlayan sûrelerin tamamı 14 tanedir. 
Fâtiha, En’âm, Kehf, Sebe’, Fatır sûrelerinde el-Hamdulillah ile, 
Furkân, Mülk sûrelerinde Tebâreke (ulu, yüce, mukaddes, münezzeh) ile, 
İsrâ, Hadid, Haşr, Saff, Cumu’a, Teğâbun, A’lâ sûrelerinde Tesbih (zikir) lafızlarıyla başlamaktadır.
• Nidâ (hitap etme, seslenme, dikkat çekme vb) ile başlayan sûreler:
Bunların sayısı 10 dur. Hz. Peygamber Efendimiz (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)’e ve Hz. Peygamber Efendimizin ümmetine olmak üzere ikiye ayırıyoruz. 
Ahzâb, Talâk, Tahrim, Müzzemmil, Müddessir sûreleri Hz. Peygamber’e;
 Nisâ, Mâide, Hac, Hucurât, Mümtehine sûreleri de Hz.Peygamber’in ümmetine nida ile başlamaktadır.
• Haber cümlesi ile başlayan sûreler:
21 sûre bu şekilde başlamaktadır. Enfâl, Tevbe, Nahl, Enbiyâ, Mu’minûn,Nûr, Zümer, Muhammed, Feth, Kamer, Rahmân, Mücâdele, Hakkâ, Meâric, Nuh,Abese, Kadr, Beyyine, Kâria, Tekâsür ve Kevser sûresi. Kevser sûrelerinin başındaki iki veya daha fazla lafzın oluşturduğu terkipler incelendiğinde bu görülmektedir.
• Yemin (Kasem) ile başlayan sûreler:
Bunlar 17 tanedir: Saffat, Zâriyât, Tûr, Necm, Kıyâme, Mürselât, Nâzi’ât, Burûc, Târık, Fecr,Beled, Şems, Leyl, Duhâ, Tîn, Âdiyât ve Asr sûresi. 
Yeminle başlayan sûreleri ve yemin edilen varlıkları şu şekilde sıralayabiliriz:
Saffât sûresinde meleklere, Bürûc ve Târık sûrelerinde felek’e, Necm sûresinde
yıldıza, Kıyame sûresinde kıyamet gününe ve kendini kınayan nefse, Fecr sûresinde
tan yerinin ağarmasına, Şems sûresinde güneşe, Leyl sûresinde geceye, Duhâ
sûresinde kuşluk vaktine, Asr sûresinde asra yahut mutlak manada zamana,
Zariyât ve Mürselât sûrelerinde rüzgârlara, Tûr sûresinde Tur dağına, Tîn
sûresinde incir ve zeytine, Nazi’ât sûresinde insan ve melek topluluğuna, Adiyât
sûresinde atlara yemin edilmiştir.
• Şart edatı ile başlayan sûreler:
Bunlar 7 tanedir: Vâkıa, Münâfikûn, Tekvîr, İnfitâr, İnşikâk, Zilzâl ve Nasr sûresi. 
• Emir ile başlayan sûreler:
Bunlar 6 sûredir: Cin, Alak, Kâfirûn, İhlas, Felak ve Mâûn.
• Soru ile başlayan sûreler:
Bunlar 6 tanedir: İnsân, Nebe, Ğaşiye, İnşirah, Fîl ve Mâûn sûresi. 
• Dilek ile başlayan sûreler:
Bunlar 3 tanedir: Mutaffifîn, Hümeze ve Tebbet sûresi. 
• Ta’lîl (bir şeyin sebebini açıklama) ile başlayan sûre:
 Kur’ân’da yalnız Kureyş sûresindedir.
(ez-Zerkeşî, I, 213-231)
• Hecâ harfleri ile başlayan sûreler:
Allah bu harflerle yemin ederek söze başlamaktadır. Bu yemin söz konusu
harflerin değerini yükseltmekte ve söze ayrı bir güzellik kazandırmaktadır.
“،الٓمٓ * ذٰلِكَ الْكِتَابُ لَا رَيْبَ فِيهِ” “Elif-lâm-mîm zalike’l-kitabu lâ raybe fîh” (Bakara,1) âyeti “Hurûf-ı hecâ’ya yemin olsun ki bu; kendisinde asla şüphe olmayan bir kitaptır.” şeklinde manalandırılabilir.
“نٓ وَالْقَلَمِ وَمَا يَسْطُرُونْ ” Nûn ve’l-kalemi vemâ yesturûn” (Kalem, 1),
” حٰمٓ وَالْكِتَابِ الْمُبِينْ” “Hâ-mîm ve’l- kitâbi’l-mübîn” (Zuhruf, 1) ayetlerinde olduğu gibi peş peşe iki yemin gelmektedir.3
null
Hurufu mukattaa ne demektir? 
Kur’ân sûrelerinin bir kısmının başında bulunan bir veya birkaç harften
oluşan harflere, el-Hurûfu’l- Mukatta’a/kesik kesik harfler, hece veya ayrık harfler,
bazen de sûrelerin başında yer aldıkları için başlatanlar anlamını ifade eden
Fevâtih denir. Kur’ân’da bu gibi harflerle başlayan 29 sûre vardır.
Arap alfabesinin yarısını teşkil eden bu harfler sûrelerin başında bazen tek
bir harf olarak bazen de ikili, üçlü, dörtlü ve beşli terkipler halinde bulunur. Bu
harflerin bulunduğu sûrelerden 27’si Mekkî, 2’si Medenî’dir. 
Hurûf-ı mukattaa Arap alfabesindeki on dört harften (ا، ح، ر، س، ص، ط، ع، ق، ك، ل، م، ن، هـ، ى) teşekkül etmiş olup bunların üçü tek, dördü iki, üçü üç, ikisi dört, ikisi de beş harflidir. 
Bu harfler Arapça şekliyle yazılır; okurken ismiyle (ألم) elif-lâm-mîm), ( المص) elif-lam-mim-sad, (حم) hâ-mîm, (طسم) tâ-sîn-mîm, (كهیعص) kâf-hâ-yâ-‘ayn-sâd, (یس) yâ-sîn, (طه) tâ-hâ, (المر) elif-lâm-mîm-ra, (ق) kâf, (ن)nun, (ص) sâd, (طس) tâ-sîn, (ألر) elif-lâm-ra, (حم عسق) hâ-Mîm-ayn-sin-gaf  şeklinde okunur.
Hazırlanış şekli; sürenin Kuranda ki  sırası, sûrenin ismi ve ayet numarası şeklinde hazırlanılmıştır. 
2.Bakara Sûresi, 1-2: (الم) “Elif, Lâm, Mîm. Bu, (öyle bir) kitaptır ki onda (ve onun İlâhî kelâm olduğunda) hiç şüphe yoktur. O, muttakîlere (Allah’ın emirlerine uygun yaşamak/aykırı davranmaktan sakınmak isteyenlere) doğru yolu gösteren (öğreten)dir.”
3.Âl-i İmran Sûresi, 1-2-3-4: (ألم) “Elif, Lâm, Mîm. Allah ki kendisinden başka hiçbir ilâh yoktur. O, Hayy ve Kayyûm’dur (daima diri ve yarattıklarını gözetip yönetendir. Her şey, onunla varlığını devam ettirir). (Allah, bu) Kitab’ı sana, hak (ve hakikatin) ta kendisi ile (dolu ve) kendinden evvelkileri(n asıllarını) tasdik edici olarak indirdi. Bundan önce, insanları doğru yola götürmek için Tevrat’ı ve İncil’i indirmişti ve nihayet Furkân’ı (hak ile batılı ayırt eden Kur’an’ı) da indirdi. Allah’ın âyetlerini inkâr eden/tanımayanlar var ya, onlar için kesinlikle şiddetli bir azap vardır. Allah mutlak galip ve amansız cezalandırıcı/(mazlumların) intikamını alıcıdır.”
7.A’raf Sûresi, 1-2: (المص) “Elif, Lâm, Mîm, Sâd. (Resûlüm! Bu,) kendisiyle (insanları) uyarman ve inananların da düşünüp öğüt alması (ve irşadlarına vesile olması) için sana indirilen bir kitaptır. Bundan dolayı yüreğinde bir sıkıntı/bir şüphe olmasın.”
10.Yunus Sûresi, 1: (ألر) “Elif, Lâm, Râ. İşte bu (okuna)nlar hüküm ve hikmet dolu Kitab’ın âyetleridir.”
11.Hûd Sûresi,1-2: (ألر) “Elif. Lâm. Râ. (Bu,) öyle bir Kitab’tır ki âyetleri, hikmet sahibi, her şeyden haberi olan (Allah) tarafından sağlamlaştırılmış, sonra da Allah’tan başkasına kulluk etmeyesiniz diye (her şey onda) açıklanmıştır. (De ki:) “Şüphesiz ben size, O’nun tarafından (gönderilmiş) bir uyarıcı ve müjdeleyiciyim.””
12.Yusuf Sûresi, 1-2: (ألر) “Elif, Lâm, Râ. Bu (okuna)nlar gerçeği açıklayan apaçık Kitab’ın âyetleridir. Hakikat, biz onu Arapça bir Kur’an olarak indirdik (mânasının derinliğine iyice) akıl erdiresiniz diye.”
13.Ra’d Sûresi, 1: (ألمر) “Elif, Lâm, Mîm, Râ. Bu (okuna)nlar Kitab’ın âyetleridir. Sana Rabbinden indirilen (Kitab) haktır (gerçektir). Fakat insanların çoğu inanmazlar.”
14.İbrahim Sûresi, 1: (ألر) “Elif, Lâm, Râ. Bu (Kur’an, öyle) bir Kitab’dır ki onu sana; insanları Rablerinin izniyle (her türlü kişisel ve toplumsal) karanlıklardan aydınlığa; eşsiz galip ve övgüye layık olan (Allah’)ın yoluna çıkarman için indirdik.”
15.Hicr Sûresi, 1: (ألر) “Elif, Lâm, Râ. Bu (okuna)nlar, Kitab’ın ve (her şeyi) açıklayan (ve açık olan) Kur’an’ın âyetleridir.”
19.Meryem Sûresi, 1-2: (كهيعص) “Kâf, Hâ, Yâ, Ayn, Sâd. (Bu), Rabbinin kulu Zekeriya’ya rahmetinin anılmasıdır.”
20.Tâhâ Sûresi, 1-2-3: (طه) “Tâ, Hâ. (Resûlüm!) Biz Kur’an’ı sana zahmet çekmen için değil, ancak (Allah’tan) korkanlara bir öğüt olsun diye indirdik.”
26.Şuârâ Sûresi, 1-2: (طسم) “Tâ, Sîn, Mîm. Bunlar, apaçık (her şeyi açıkça ortaya koyan) Kitab’ın âyetleridir.”
27.Neml Sûresi, 1-2: (طس) “Tâ, Sîn. Bu (okuna)nlar, Kur’an’ın ve (hakikatleri bildiren) apaçık bir Kitab’ın âyetleridir. İnananlara (bir) doğru yol (rehberi) ve müjdedir.”
28.Kasas Sûresi, 1-2: (طسم) “Tâ, Sîn, Mîm. Bunlar apaçık (her şeyi bildiren) Kitab’ın âyetleridir.”
29.Ankebut Sûresi, 1-2: (ألم) “Elif, Lâm, Mîm. İnsanlar (dünyada Allah’a ibadet ve itaat etmeden, çeşitli çile ve güçlüklerle, bazen de verilen bol mal ve refah ile) imtihan edilmeden (sadece) “inandık” demeleriyle bırakılacaklarını mı sandılar?”
30.Rûm Sûresi, 1-2-3-4-5: (ألم) “Elif, Lâm, Mîm. Rumlar, (Arabistan’a) en yakın bir yerde (İranlılar’a) yenildi. Ama onlar (bu) yenilmelerinden sonra birkaç (3-9) yıl içinde onları yeneceklerdir. (Bundan) önce de sonra da emir yalnız Allah’ındır. İşte o gün mü’minler Allah’ın yardımıyla sevineceklerdir. (Allah) dilediğine yardım eder (zafere ulaştırır). O, mutlak galiptir, çok merhametlidir.”
31.Lokman Sûresi, 1-2-3: (ألم) “Elif, Lâm, Mîm. Bunlar, hikmetli Kitab’ın âyetleridir. (Bu âyetler) güzel davrananlara doğru yol gösterici ve rahmet olarak (indirilmiştir).”
32.Secde Sûresi, 1-2: (ألم) “Elif, Lâm, Mîm. İçinde hiç şüphe olmayan (bu) Kitab’ın indirilmesi, âlemlerin Rabbi (tarafı)ndandır.”
36.Yâsîn Sûresi, 1-2-3-4: (يس) “Yâ, Sîn. Hikmet dolu Kur’an’a yemin ederim ki, (Resûlüm!) Hiç şüphesiz sen, gönderilmiş (peygamber)lerdensin. Dosdoğru bir yol üzerindesin.”
38.Sâd Sûresi, 1-2: (ص) “Sâd. O şanlı şerefli (ve öğüt dolu) Kur’an’a andolsun ki, doğrusu o inkâr edenler, bir büyüklenme ve ayrılık (düşmanlık) içindedirler.”
40.Mü’min Sûresi, 1-2-3: (حم) “Hâ, Mîm. Bu Kitab’ın indirilmesi, mutlak galip ve (her şeyi) hakkıyla bilen, günahı bağışlayan, tevbeyi kabul eden, azabı şiddetli olan, hem de lütuf sahibi olan Allah tarafındandır. O’ndan başka hiçbir ilâh yoktur. Dönüş ancak O’nadır.”
41.Fussilet Sûresi, 1-2-3-4: (حم) “Hâ, Mîm, (Bu Kur’an) Rahmân ve Rahîm (olan Allah) katından indirilmiştir. Bilecek (ve anlayacak kâbiliyetteki) bir toplum için hem müjde verici ve (âkıbet hakkında) uyarıcı hem de Arapça bir Kur’an olarak âyetleri genişçe açıklanmış bir Kitab’dır. (Buna rağmen) yine de onların çoğu (Kur’an’dan) yüz çevirmiştir; onlar (hakikati) işitmezler.”
42.Şûrâ Sûresi, 1-2-3-4-5-6-7: (حم عسق) “Hâ, Mîm. Ayn, Sîn, Kâf. (Resûlüm!) Mutlak galip, hüküm ve hikmet sahibi Allah, sana ve senden öncekilere işte şöyle vahyeder: Göklerde olanların da, yerde olanların da hepsi ancak O’nundur. O, pek yücedir, çok büyüktür. Neredeyse gökler (Allah’ın heybetinden) tâ üstlerinden yarılacak! Melekler, Rablerini hamd ile tesbih ederler ve yerdeki (mü’min)ler için mağfiret dilerler. Haberiniz olsun ki Allah, çok bağışlayan, çok merhamet edendir. O’ndan başka (birtakım ilâh ve tâğûtları) velîler/dostlar edinenler var ya, Allah onları(n hallerini) gözetlemektedir. (Resûlüm!) Sen, onlar üzerinde bir vekil değilsin (yalnız uyarıcısın). (Resûlüm!) Biz sana işte bu şekilde Arapça bir Kur’an vahyettik ki (bütün) şehirlerin anası (merkezi olan Mekke şehri sakinleri)ni ve etrafında bulunan (dünyadaki insan)ları uyarasın ve (onları) hakkında hiç şüphe olmayan o toplanma günü(nün dehşeti)ne karşı korkutasın. (O gün toplananlardan) bir kısmı cennette, bir kısmı da çılgın alevdedir.”
43.Zuhruf Sûresi, 1-2-3-4: (حم) “Hâ, Mîm. Apaçık (ve gerçeği gösteren) Kitab’a yemin ederim ki! Şüphesiz biz onu, düşünüp akıl erdiresiniz diye Arapça bir Kur’an yaptık. Şüphesiz o, katımızda bulunan Ana Kitab (Levh-i Mahfûz)’dadır. Çok yücedir, çok hikmetlidir.”
44.Duhan Sûresi, 1-2-3: (حم) “Hâ, Mîm. (Hükümleri) apaçık olan Kitab’a andolsun ki gerçekten biz, onu mübarek bir gecede indirdik. Çünkü biz (insanları Kur’an’la) uyarıcıyız.”
45.Câsiye Sûresi, 1-2: (حم) “Hâ, Mîm. (Bu) Kitab’ın indirilmesi, mutlak galip, hüküm ve hikmet sahibi Allah’tandır.”
46.Ahkâf Sûresi, 1-2: (حم) “Hâ, Mîm. (Bu) Kitab’ın indirilmesi mutlak galip, tek hüküm ve hikmet sahibi Allah tarafındandır.”
50.Kâf Sûresi, 1-2-3: (ق) “Kâf. Çok şerefli Kur’an hakkı için. O kâfirler; kendilerine içlerinden bir uyarıcı (peygamber) geldi diye şaştılar da: “Bu tuhaf bir şeydir! Öldüğümüz ve toprak olduğumuz zaman mı (dirilecekmişiz)? Bu, (ihtimalden bile) uzak bir dönüştür.” dediler.”
68.Kalem Sûresi, 1-2: (ن) “Nûn. Kaleme ve (onunla) yazılanlara andolsun. (Resûlüm!) Sen Rabbinin nimeti sayesinde bir mecnun değilsin. Doğrusu senin için elbet kesintisiz (ve minnetsiz) bir mükâfat vardır. Ve şüphesiz sen, pek evrensel/genel geçerli mükemmel bir ahlâk üzerindesin.”
Dipnot :——————————————————————————————————————
(1) Alak sûresi 1. Ayet
(2) Zümer sûresi 9. Ayet
(3) Sûrelerin başlangıcı konusunda Gazâlî’nin (ö. 505/1111) eseri ile birlikte şu
eser de zikredilebilir:
• İbn Ebi’l-Esbağ el-Mısrî (ö. 654/1256), el-Havâtiru’s-Sevânih fî Esrâri’l-
Fevâtih.





Signing of RasitTunca
[Image: attachment.php?aid=107929]
Kar©glan Başağaçlı Raşit Tunca
Smileys-2
Reply


Forum Jump:


Users browsing this thread: 1 Guest(s)