Thread Rating:
  • 0 Vote(s) - 0 Average
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Tahbir Tezekkür Takdir Tefekkür Tealem Teacil (Kar©glanin 08.08.2014 Vaazi)
#1
RasitTunca-2 

TAHBiR TEZEKKÜR TAKDiR TEFEKKÜR TEALEM TEACiL Ve TEALiM

Tahbir Tezekkür Takdir Tefekkür Tealem Teacil ve Tealim

(Kar©glanin 8 Ağustos 2014 Cuma Vaazi)

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

يُرِيدُونَ أَن يُطْفِـُٔوا۟ نُورَ ٱللَّهِ بِأَفْوَٰهِهِمْ وَيَأْبَى ٱللَّهُ إِلَّآ أَن يُتِمَّ نُورَهُۥ وَلَوْ كَرِهَ ٱلْكَٰفِرُونَ

Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim

Yurîdûne en yutfîû nûrallâhi bi efvâhihim ve ye´ballâhu illâ en yutimme nûrehu ve lev kerihel kâfirûn.

Allah’ın nurunu ağızlarıyla söndürmek istiyorlar. Oysa kâfirler hoşlanmasalar da Allah, nurunu tamamlamaktan başka bir şeye razı olmaz.

Tevbe Suresi 32.Ayet


Allahümme salli Ala Muhammed Mustafa ve selamen ila Dihyei Kelbi


Ve _Sallu ala isa
Ve _Sallu ala isa
Ve _Sallu ala isa
ve selamen ila havariyyun
ve Sallu ve Selamen ila Ashabi Kehf ve KITMiR

Yolculugumuza başliyoruz

insan beyninin en güzel şekilde calişdiginin alameti, ona bir

haber geldiginde, haberi önce enine boyuna incelemesi, sonra onu bir

defa beyninde tekrar etmesi, ve o haberin mana ve dünya aleminde, neye

delalet ettigini tefekkür etmesi, ve sonra o haberin ilmini kendisi

bilmesi, ve onun tedbirini veya tehirini ve takdirini bizzat tealim edip

ögrenmesi, ve yaşamasi, sonrada acele edip, o hükmün diger mümin

kardeşlerine, ivedilikle ögretilmesidir.


bunlardan birisi eksik olursa görev tamam olmaz mesala Edison

lambayi bulurken bunlardan birisi eksik olsa yani mesala o acele edip

ölmeden buldugu bu ilmi yazmasaydi ve sonra ölmeden insanlarada

ögretmeseydi, biz florason lamabasini bulmaz bilmezdik, ondan başkada bu

göreve tayin olmuş kimse yok, o görev edisona verlimiş, ve o

ögretmeden ölseydi ve yazmadan ölseydi. o ilim onun notlarinin arasinda

bir yerde kalirdi. ve bizlerden birisi bunu bilmeyebilirdi. ve her ilim

böyledir ister manevi ilimler, ister maddi ve fiziki ilimler. yani bir

evliya bir zikiri tekrar etti ve sonuda o zikrin hikmetine erdigi zaman,

haa bu zikir bu ilme münhasirdir dedi, ve sonrada o zikrin tealimini

önce kendisi yazdi cizdi, ve sonrada müntesiblerine ögrettiyse, o zaman

buna tarikat ve yol denilir. ve o yol ile bir veya birkac zikirin

hikmetine erilebilir, ve yollar gökteki yildizlar adedince cokdur, ve

fakat o yollari bilenler azdir malesef.


Allahin ilmi cokdur fakat, onun ancak erdirdikleri sadece, onun

ilminde bir damla nasiplenmiş olanlardir. hatta bunlardan bazisi,

bizlerin dinsiz saydigi kimselerde olabilir, onlar dahi bildikleri ve

keşfettiklerini, ancak ve ancak rabbimizin müsade ettigi kadar o ilme

erebilir ve bilebilirler.


ve kuranda buyurur rabbimiz her bilenin üstünde bir bilen vardir.


أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

فَبَدَأَ بِأَوْعِيَتِهِمْ قَبْلَ وِعَآءِ أَخِيهِ ثُمَّ ٱسْتَخْرَجَهَا مِن وِعَآءِ أَخِيهِ ۚ كَذَٰلِكَ كِدْنَا لِيُوسُفَ ۖ مَا كَانَ لِيَأْخُذَ أَخَاهُ فِى دِينِ ٱلْمَلِكِ إِلَّآ أَن يَشَآءَ ٱللَّهُ ۚ نَرْفَعُ دَرَجَٰتٍ مَّن نَّشَآءُ ۗ وَفَوْقَ كُلِّ ذِى عِلْمٍ عَلِيمٌ

Fe bedee bi ev’ıyetihim kable viâi ahîhi, summestahrecehâ min viâi ahîh(ahîhi), kezâlike kidnâ li yûsuf(yûsufe), mâ kâne li ye’huze ehâhu fî dînil meliki, illâ en yeşâallâh(yeşâallâhu), nerfeu derecâtin men neşâ’(neşâu), ve fevka kulli zî ilmin alîm(

Bunun üzerine Yûsuf, kardeşinin yükünden önce onların yüklerini aramaya başladı. Sonra su kabını kardeşinin yükünden çıkardı. İşte biz Yûsuf’a böyle bir plan öğrettik. Yoksa kralın kanunlarına göre kardeşini alıkoyamazdı. Ancak Allah’ın dilemesi başka. Biz dilediğimiz kimsenin derecelerini yükseltiriz. Her ilim sahibinin üstünde daha iyi bir bilen vardır.

Yûsuf Suresi 76. Ayet

sadakallahul aziym.


ve şuara Suresinin 11.ayetinin sonunda buyruldugu üzre


Allah herşeysi en inceliklerine kadar görür ve en iceliklerine kadarda duyar işitir.

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

فَاطِرُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ ۚ جَعَلَ لَكُم مِّنْ أَنفُسِكُمْ أَزْوَٰجًا وَمِنَ ٱلْأَنْعَٰمِ أَزْوَٰجًا ۖ يَذْرَؤُكُمْ فِيهِ ۚ لَيْسَ كَمِثْلِهِۦ شَىْءٌ ۖ وَهُوَ ٱلسَّمِيعُ ٱلْبَصِيرُ

esteuzubillah

Fâtırus semâvâti vel ard(ardı), ceale lekum min enfusikum ezvâcen ve minel en’âmi ezvâcâ(ezvâcen), yezreukum fîh(fîhi), leyse ke mislihî şey’un, ve huves semîul basîr.


O, gökleri ve yeri yaratandır. Size kendinizden eşler, hayvanlardan da (kendilerine) eşler yaratmıştır. Bu sûretle sizi üretiyor. O’nun benzeri hiçbir şey yoktur. O, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.

Şûra Suresi 11. Ayet


Allah zulmetmez vallahide billahide zulmetmez


nitekim firavuna bela gelmeden önce, onu birkac defa uyardi:

gel iman et diye, musa ve harunu gönderdi. ve onlarin sözü onun icinde

yer etti, fakat emin olamamişdi. sonuda musa ve inananlar kacdilar ve

denize vardilar, ve Allah: vur asani denize ya musa buyurdu. feadrib bi

asake .

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

فَأَوْحَيْنَآ إِلَىٰ مُوسَىٰٓ أَنِ ٱضْرِب بِّعَصَاكَ ٱلْبَحْرَ ۖ فَٱنفَلَقَ فَكَانَ كُلُّ فِرْقٍ كَٱلطَّوْدِ ٱلْعَظِيمِ

Fe evhaynâ ilâ mûsâ enıdrib bi asâkel bahr(bahra), fenfeleka fe kâne kullu firkın ket tavdil azîm

Bunun üzerine Mûsâ’ya, “Asan ile denize vur” diye vahyettik. Deniz derhal yarıldı. Her parçası koca bir dağ gibiydi.

Şuarâ Suresi 63. Ayet

ve musa vurdu deniz yarildi ve inananlarla birklite gectiler,

ve tam o sirada deniz tekrar kapandi ve deniz olanca agirligi ile

fravunu denizin dibinde birakdi ki ve firavun dedi vallahide ben musanin

rabbine iman ettim dedi, ve bunun üzerine Rabbim teala, o zaman sana

azab layik degildir, o zaman sen denizlerin agirligini üstünde taşiyan

civasin, ve hem agir hem zehirli, fakat hemde imanli, son imanli sonu

görüpde iman eden, akli başina sonradan gelen, ahamklarin üstünde bir

bilgiye ve imana sahip civasin dedi. ve onu denizlerin dibinde sakli

tuttu zayi etmedi. ve artik ona da zulumde etmedi ve o denizlerin

dibindeki imandir. denizlein en dibine insen ve desenki burdana san öyle

bir küfür gertircenki herkesi hasta etcen ve kafir etcen desen, ey

kafir deccal ve avenesi!!!


Vallahide billlahide birşey yapamazsin sen gecek müminlere,

onlari orda bekleyen askerimiz, sonunda iman etmiş olan sizin

herbokunuzu bilebilcek akildaki firavunlarin secilmişi olan civamiz var

senin amina korda gecer.


ve bundan birkac ben önce bu hikmet bize bildirilince şöyle

vücüdümun üstüne cikip bakdim, benim saglam bir yerim varmi diye, bakdim

bakdim yok, saglam yerden kasdim, günah işlemedigim bir aazam organim

varmi diye, aradimda bulamadim. ve eger Allah firavununu zayi etmediyse

onun saglam kalan bir yeri oldugundan, ve orasi ile Allaha karşi hic

günah işlememiş olan yeri oldugundan , ey insanlar kendi üstünüze cikin

ve bakin, eger Allaha karşi günah etmemiş saciniz varsa vallahi allah o

sacinizin hatrina, kiciniz varsa kicinizin hatrina, sizi kainatta yok

etmez, azab etmez. nitekim firavun bunun misali yine yabanci kanallarin

birinde gördüm, afedesiniz malezyayami filipinlermi yahut oralardami

biryerde, ayni bir erkek organi gibi bir hayvani, camurlarin icinden

cikardilar, ve o bölgenin insanlari yediler. yani o adam adem

zamanindami,nuh zamanindami yaşadiysa, koca daşşakli cüklü bir adam, o

daşşagi ve cükü ile günah işlememişki, allah onun bedeninin o parcasini

saklamiş, ve haala canli halde ve insanlar onu rizik edip yerler,

demezler bu taşşak cük diye yine deniz hiyari böyledir. ve ismail koc

oldu, hz ömer dana,.....


yani ey mehdi ve cemaatina katilcak olan, akli sonradan başina

gelcek olan mühtedin cemaati, haydi mehdiyi bulun, cabuk olun,

vallahide, Allah sizleride yok edip helak etmeycek, yeterki o saglam

yerinizi bulup, orayi saglam tutmaya devam edesiniz.


ve Allah, denizlerin dibindeki, firavunun sesini duyduysa, Allah herşeyi duyar ve görür, öyleyse haydi Allah a dogru koşunuz.


ve kafirler ve deccal bundan sonra, günah işlemedik organ

birakmaycaklardirki, kötü olabilsinler, amma!!! ammma!!! amma

bilsinlerki şunu: Allah her insanin iki yanina onun ne yaptgini yazan

iki melek koymuş, ve demek olurki her kafirinde bekliyeni var, ve Allah,

bugün yaptiginiz küfürü bekliyen civayi denizlerin dibine sakladigi

gibi, ve bizimle sizin araniza kale yaptigi gibi, siz küfürde ileri

gitseniz, sizin görmediginiz, ve fakat onlarin sizi gördügü iki melek

var, yani ve sizin karşitiniz olan bir mümini de, Allah, sizin ziddiniz

olarak zevc halinde simetri olarak elbet halketmişdir yani, O heryeri

kuşatmişdir, ondan kaciş ve kurtuluş olamaz. vehüve ala külli şey in

kadiyrdir.


bu gün afrika ve amerikada cikan salgin hastaligin caresi civada gizlidir bunuda burdan kisacik bidirelim.


Ey israil adam ol , biz gelmeden oraya adam olmaya bak, yoksa halin nicedir sen düşün.


biz mescidi aksada namaz kilinca o namaz senin ve

ardindakilerin cenaze namazi olcak hemde isada orda olcak . ayni firavun

gibi son pişmanlikda sizin olcak.


icinizden akillilar varsa bu kadar yükün altina girmesin denizlerin agirligi cekilmez bir agirlikdir ahmakligin lüzümü yok.


Ve mehdinin bütün insanliğin yükünü üstüne aldigini düşünün, ve ondanda öte


ya rab benim bedenimi öyle büyütki, benim bedenimle cehennemi

doldurda, benden başkasi oraya giremesin diyen ebu bekrin derinliğini

düşünün.


Rabbim inanan mümin kullarini derin düşünen, fakat Rabbini ve imanini , en derindede olsa kaybetmeyenlerden eylesin.


Amiyn

elfatiha maassalavat


Kar©glan

Başağaçlı Raşit Tunca

Schrems, 08.08.2014 Cuma

Original Kar©glan





Signing of RasitTunca
[Image: attachment.php?aid=107929]
Kar©glan Başağaçlı Raşit Tunca
Smileys-2
Reply


Forum Jump:


Users browsing this thread: 1 Guest(s)