Thread Rating:
  • 50 Vote(s) - 2.9 Average
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Mehdi Aleyhisselam Hakkındaki Ayetler Hadisler Rivayetler
#5
... Onu tekrar Mekke’de bularak yine, “Sen falan oğlu falansın, annen de filan kızı filanedir, sende şu şu alametler vardır, birinci defa bizden kurtuldun uzat elini sana biat edelim” derler. Bunun üzerine o “Ben aradığınız değilim” der

ve tekrar Medine’ye gider. Medine’de yine aranınca tekrar Mekke’ye döner. Mekke’de kendisini Rükün da bularak şöyle derler : “Eğer biatlarımızı kabul etmezsen, bizi aramakta olan ve başında Haddam’dan birisinin bulunduğunu Süfyani

ordusuna karşı korumazsan, günahlarımız senin üzerine ve kanlarımız da boynuna olsun” derler. Bunun üzerine Mehdi, Rükun ile Makam arasına oturur ve elini uzatarak biatları kabul eder. ( El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il

Muntazar, s. 39-40)

Fitne içindeki insanlar kan akıtıldığı bir zamanda evinde oturmakta olan Mehdi’ye gelir ve “Bizim için kalk artık”der. O ise kabul etmez, ancak ölümle tehdit edildikten sonra onlar için kalkar. Ondan sonra artık kan dökülmez. ( İbn Ebi

Şeybe, c. VII, s.531; Abdurrezzak H. 20771, c. XI, s. 372; Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 52-53)

Hz. Fatima’nın soyundan gelen Mehdi, Mekke’de meydana çıkarılır ve istemediği halde kendisine biat edilir. ( Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 52-53)

-------------------------

Hz. Mehdi'nin Mücadelesi
39- Hz. Mehdi Mücadelesine Kaç Yaşlarında Başlayacaktır?

Peygamberimiz ( sav)'in hadislerinde Hz. Mehdi'nin mücadelesine başladığı yıllarda 30 ila 40 yaşları arasında olacağını haber vermiştir :

Yaşı 30 ile 40 arasında olduğu halde gönderilecektir... Mehdi benim evlatlarımdandır. 40 yaşlarındadır. ( El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 41)

40 yaşındadır. Diğer bir rivayete göre 30 ile 40 yaşındadır. ( Kıyamet Alametleri, Berzenci, s. 16)Mehdi benim neslimdendir. O 40 yaşındadır. Sanki yüzü parlak bir yıldızdır... ( Mer'iy b. Yusuf b. Ebi bekir b. Ahmet b. Yusuf el-

Makdisi “Fevaidu Fevaidi'l Fikr Fi'l İmam El-Mehdi El-Muntazar”)
40- Hadislerde Hz. Mehdi'nin Mücadelesi ve Kararlılığı Nasıl Anlatılmıştır?

Mehdi işi sıkı tutacak.( Kıyamet Alametleri , s. 175)

İnsanlar hakka dönünceye kadar mücadelesine devam edecektir. ( El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 23)

Fitneleri önlemenin kendisine zor gelmeyeceği ve öldürmenin de onu vazgeçiremeyeceği Ehli Beytime mensup birisi ( Mehdi) sahip olmadan günler geceler bitmeyecektir.( Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 12)

Mehdi hesabını çok seri bir şekilde görecek ve vaadinden dönmeyecektir. ( Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 24)

Mehdi Doğu tarafından çıkacak. Karşısına dağlar bile dikilse onları ezip geçecek, o dağlarda kendisine yol bulacaktır. ( El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 39)
41- Hz. Mehdi Hakkında Olumsuz Propaganda Yapılacak Mıdır?

Peygamberimiz ( sav) devrinde İslam düşmanları, onu kötülemek için o devrin yayın organı sayılan şairleri kullanıyorlardı. Şairler, panayırlarda, çarşılarda Peygamber ( sav)'e cahilce çeşitli hakaretler ediyor, ona deli, büyücü, kahin

şeklinde iftiralar atıyorlardı. Ahir zamanda da inkarı benimseyen kimseler Hz. Mehdi hakkında olumsuz propaganda yapacak, kendilerince halkın nazarında bu mübarek şahsın itibarını sarsmaya çalışacaklardır.

Hadislerde Hz. Mehdi'nin başlangıç yıllarının sıkıntı ve zorluklarla dolu mücadele yılları olduğu anlatılmaktadır. "Altınçağ" ise Hz. Mehdi'nin yeryüzünde bulunduğu son dönemlere aittir. Hz. Mehdi ve Müslümanlar ancak bu devirde rahata,

bolluğa, huzura kavuşacaklar ve sevgiye, barışa, kardeşliğe dayalı bir hayatı bu devirde yaşayacaklardır.
42- Hz. Mehdi Mücadele Yıllarında Zorluk ve Sıkıntıyla Karşılaşacak Mıdır?

İnkar içinde olan toplumları uyarmak ve onları doğru yola davet etmek için gönderilen tüm elçiler, gönderildikleri kavimler tarafından yalanlanmış ve onların çeşitli itham ve iftiralarına maruz kalmışlardır. Peygamberimiz ( sav)'in

hadislerinde Ehl-i Beyt'ten gelecek olan Hz. Mehdi'nin de bu gibi eziyet ve sıkıntılarla karşılaşacağı haber verilmiştir. ( En doğrusunu Allah bilir)

Mehdi, bizden, Ehl-i Beyt’tendir... Biz öyle bir ev halkıyız ki Allah bizim için ahireti dünyaya tercih etmiştir. Benim Ehl-i Beyt’im muhakkak benden sonra bela, kaçırılma ve sürgüne uğrayacaktır. Benden sonra Ehl-i Beytim bela ve

mihnetlerle karşılaşacaklar ve tarda maruz kalacaklardır. ( Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 14)

Peygamberimiz Hz. Muhammed ( sav)'in aşağıdaki hadisi de böyle bir durumu, "Hz. Mehdi'nin biat sırasında, kendisinin birçok kahr ve haksızlığa uğradığını insanlara açıklayacağını" haber vermektedir :

.. Mehdi, Resulullah'ın bayrağı ile, insanların başlarına bela üzerine bela yağdığı ve çıkışından ümit kesildiği bir sırada çıkar. İki rekat namaz kılar. Namazdan dönünce şöyle der :

"Ey insanlar! Ümmet-i Muhammed ve bilhassa onun Ehl-i Beyti çok belalar gördü ve bizler kahr ve haksızlığa maruz kaldık." ( Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 55)

Hadislerde bildirildiği gibi, İslam ahlakının Hz. Mehdi vesilesiyle tüm insanlar arasında hakim olmadan önceki devrede Hz. Mehdi ve yardımcılarına, çeşitli sıkıntılar isabet edecek ancak daha sonra bu sıkıntılar Allah’ın izniyle

kaldırılacaktır.

Allah, Kuran'da birçok peygamberin kavimleri tarafından yalanlandıklarını, delilik ve büyücülük iftiralarına maruz kaldıklarını ve daha pek çok saldırı ve eziyetle karşılaştıklarını bildirmiştir. Elçiler tüm bu saldırılar karşısında

sabretmiş, onlara en güzel şekilde cevap vermişlerdir :

Andolsun senden önce de elçiler yalanlandı... ( Enam Suresi, 34)

... Ve elbette bize yaptığınız işkencelere karşı sabredeceğiz... ( İbrahim Suresi, 12)

Sonra, ondan yüz çevirdiler ve dediler ki : "( Bu,) Öğretilmiştir, bir delidir." ( Duhan Suresi, 14)

İşte böyle; onlardan öncekiler de bir elçi gelmeyiversin, mutlaka : "Büyücü ve cinlenmiş" demişlerdir.( Zariyat Suresi, 52)

Fakat o, 'bütün kişisel ve askeri gücüyle' yüz çevirdi ve : "( Bu,) Ya bir büyücü veya bir delidir" dedi. ( Zariyat Suresi, 39)

( Firavun) dedi ki : "Andolsun, benim dışımda bir ilah edinecek olursan, seni mutlaka hapse atacağım." ( Şuara Suresi, 29)

Ey iman edenler, Musa'ya eziyet edenler gibi olmayın.. ( Ahzab Suresi, 69)

Dediler ki : "Onun için ( yüksekçe) bir bina inşa edin de onu çılgınca yanan ateşin içine atın." ( Saffat Suresi, 97)

Sonra onlarda ( Yusuf'un iffetine ilişkin) delilleri görmelerinin ardından, mutlaka onu belli bir vakte kadar zindana atmak ( görüşü) ağır bastı. ( Yusuf Suresi, 35)

... O inkar edenler, zikri ( Kur'an'ı) işittikleri zaman, seni neredeyse gözleriyle devireceklerdi. "O, gerçekten bir delidir" diyorlar. ( Kalem Suresi, 50-51)
43- Hadislerde Hz. Mehdi ve Cemaatinin İnkar Edenlerin Baskıları Karşısında Gösterecekleri Tavır Nasıl Anlatılmaktadır?

Peygamberimiz ( sav) hadislerinde Hz. Mehdi ve beraberindeki kimselerin, inkar edenlerin olumsuz propagandaları ve baskıları ya da yaşadıkları zorluk ve sıkıntılar karşısında imanlarındaki kararlılıklarından hiçbir şekilde

vazgeçmeyecekleri haber verilmiştir :

Onlar Allah yolunda hiçbir kınayanın kınamasından, dedikodusundan korkmayan İslam ahalisidir. ( Süneni İbni Mace-10-259)
44- Hadislere Göre, Hz. Mehdi İlk Başlarda Çalışmalarını Gizli mi Yokda Açık Olarak mı Yürütecektir?

Peygamberimiz ( sav)'in hadislerinde, Hz. Mehdi'nin henüz halk tarafından tanınmadığı ilk dönemlerinde faaliyetlerini gizli olarak gerçekleştireceği bildirilmiştir :

Geceleri ibadetle meşgul olup, gündüzleri gizli olacak... ( Ukayli “En-Necmu’s-sakıb fi Beyanı Enne’l Mehdi min Evladı Ali b. Ebi Talib Ale’t-Temam ve’l kamal”)

Hz. Mehdi'nin geldiği dönem ahlaki dejenerasyonun çok ciddi boyutlara ulaştığı, inkar edenlerin din ahlakına ve inananlara karşı çok şiddetli bir düşmanlık besledikleri, gizli ve açık yoğun bir faaliyet içinde oldukları, çok çetin bir

dönemdir. Böyle bir dönemde insanlardan gizli kalması ve tanınmaması, Hz. Mehdi'nin inkar edenlerin saldırılarından korunmasına vesile olacaktır.

Bu dönem, Hz. Mehdi'nin inkarcı ve müşrik sistemlerle çok büyük bir fikri mücadele yürüttüğü, din ahlakının yayılması için dünya çapında faaliyet yaptığı bir dönem olacaktır. İnsanların çoğunluğu tarafından tanınmaması, faaliyetlerinin

ilk yıllarında Hz. Mehdi için çok büyük bir kolaylık sağlayacak, İslam ahlakının insanlar tarafından kabulünü de hızlandıracaktır ( en doğrusunu Allah bilir).
45- Hadislerde Hz. Mehdin'nin Mücadelesinin İlk Devrelerinde İki Kez Ortadan Kaybolacağı Nasıl Haber Verilmiştir?

Peygamberimiz ( sav)'in hadislerinde Hz. Mehdi'nin mücadelesine başladığı ilk dönemlerde “iki kez ortadan kaybolacağı” haber verilmiştir.

Ebu Abdullah Hüseyin bin Ali aleyhi’s-selâm’dan şöyle buyurduğu rivayet edilir :

Bu işi yapacak olanın ( yani Mehdi’nin) iki gaybeti ( kayboluşu, görünmemesi) vardır. Bu iki gaybetin biri o kadar uzayacak ki, bazıları : “O öldü”, bazıları da : “O gitti” diyeceklerdir. Ne onu sevenler, ne de başkaları onun yerini

bilemeyecekler, sadece ona çok yakın hizmetçisi onun yerini bilir. ( “el-Saa Fi Eşrat-is Saa” s. 93 Mısır bas.)
46- Hadislerde Hz. Mehdi'nin Tebliğ Gücü Nasıl Tarif Edilmiştir?

Hz. Mehdi, kuru bir ağacı diktiğinde de ağaç hemen yeşillenip yapraklanacaktır. ( El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 43)

O ( Mehdi) kuru bir kamış ağacını kuru bir yere dikecek, anında yeşillenip yaprak verecek. ( Kıyamet Alametleri, s. 165)

Mehdi bir yere kuru bir dalı diker ve dal yapraklanıp yeşillenir. ( Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 67)

Bir tevili şudur ki :

Hz. Mehdi, "kuru bir ağaç'a benzetilen bir insana teveccühüyle ve onu irşad etmesiyle; önceleri aynı kuru bir ağaç gibi etrafına faydalı olamayan böyle bir insanın, bu sefer yeşillenmiş ve meyve vermiş bir ağaç gibi etrafına, yani dinine

ve bütün insanlığa faydalı hale geleceğine işaret edilmiştir ( en doğrusunu Allah bilir). Aşağıdaki hadis-i şerifte de benzer bir şekilde; önceleri cahil, cimri ve korkak olan bir insanın, ahir zamanın büyük mürşidinin irşad ve

tedrisiyle ( ders vermesiyle) inşaAllah bilgili, cömert ve cesur bir hale geleceğine, adeta önceleri kuru ve faydasız olan bir ağacın yeşerip yaprak vermesi gibi şahsiyetini değiştireceğine işaret edilmiştir. ( Allahualem)

Asrında cahil, cimri ve korkak olan bir adam hemen alim, cömert ve cesur olacak. ( Kıyamet Alametleri, s. 186)

İmam Rabbani Hazretleri de eserlerinde kendisine verilen gücü aynı benzetmeyle ifade etmektedir :

Allah-ü Taala, hidayet işinde; bana büyük bir güç verdi. O kadar ki : Kuru bir ağaca teveccüh etsem; o kuru ağaç hemen filizlenir.( Mektubat-i Rabbani, 1/18 )
47- Hz. Mehdi İslam Ahlakını Dünyaya Nasıl Hakim Kılacaktır?
Hz. Mehdi İslam ahlakını ilmi çalışmalarıyla hakim edecektir

Hadislerde bildirildiği gibi Hz. Mehdi döneminde hiç kimsenin burnu kanamayacak, hiç kimse zarar görmeyecek, hatta uyuyan kişi dahi uyandırılmayacaktır. Bu da Hz. Mehdi'nin fikri bir mücadele yürüteceğini göstermektedir. Hz. Mehdi,

fikren din ahlakına uygun olmayan akım ve sistemleri susturacak, ilmi çalışmayla İslam ahlakını hakim edecektir.

Zamanında ne bir kimse uykusundan uyandırılacak, ne de bir kimsenin burnu kanayacaktır. ( El Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 42)

Mehdi, Peygamberin ( sav) yolunda gidecek, uyuyan kişiyi uyandırmayacak, kan da akıtmayacaktır. ( Kıyamet Alametleri, s. 163)

Mehdi...gayet sükünet içinde yürüyecektir. ( Kıyamet Alametleri, s. 173)
48- Hadislerde Hz. Mehdi'nin Tüm Mezhepleri Ortadan Kaldırarak Dini Özüne Döndüreceği Nasıl Bildirilmiştir?

Hadislerde verilen bilgilere göre Hz. Mehdi, kendisinden önce gönderilmiş olan tüm müceddidlerden farklı birtakım özelliklere sahip olacak ve bu vasıfları taşımasıyla ahir zamanın Büyük Mehdisi olduğu anlaşılabilecektir. Hz. Mehdi'nin bu

önemli özellikleri arasında “en büyük müceddid” ( her yüzyıl başında dini hakikatleri devrin ihtiyacına göre ders vermek üzere gönderilen büyük İslam alimi) ve “en büyük müçtehid” ( ihtiyaç oluştuğunda ayetlerden hüküm çıkaran büyük

İslam alimi) vasıflarını taşıması da olacaktır. “Müceddid” dini hakikatleri devrin ihtiyaçlarına göre açıklayan, “müçtehid” de ihtiyaç oluştuğunda ayetlerden hüküm çıkaran büyük İslam alimi ve önderidir. Bu vasıftaki büyük zatlar, İslam

toplumlarına örnek olmuş, yol göstermiş, zamanın kutbu olmuş önderlerdir. Bu önderlerden kimi içtihat etme ( hükümleri usulüne uygun olarak Kuran ve hadislerden istifade ile ortaya koyma) ve hüküm verme vasıflarından dolayı "mezhep

önderleri" olmuşlardır; Müslümanlar da onlara uymuşlardır. İmam Hanefi, İmam Şafi, İmam Hanbeli, İmam Maliki bu önderlerden olup 4 mezhebin kurucularıdır. Bütün ehl-i sünnet onların verdiği hükümlerle amel etmektedir. Bu müçtehid ve

müceddidlerin en büyükleri ise Hz. Mehdi olacaktır.

Bu da Hz. Mehdi'nin içtihat etme ( hükümleri usulüne uygun olarak Kuran ve hadislerden istifade ile ortaya koyma) ve hüküm vermeye en yetkili kişi olarak, “tüm mezhepleri kaldıracağını” göstermektedir. Zira en büyük mezhep imamı

olduğuna göre zaten tüm diğer mezhepleri kaldırması gerekir. Zamanında herkesin ona uyacağının bildirilmiş olması da bunu doğrulamaktadır. İslam tarihinin en büyük alimlerinden biri olan Muhyiddin Arabi ise "Fütühat-ül Mekkiye" isimli

eserinde bu konuda şöyle bilgi vermiştir :

... Mehdi, dini Peygamber ( sav)'in zamanında olduğu gibi aynen uygulayacak. Yeryüzünden mezhepleri kaldıracak. Halis hakiki dinden başka hiçbir mezhep kalmayacak. ( Muhammed B. Resul El Hüseyin El Berzenci, Kıyamet Alametleri, s. 186

-187)

Hüseyin Hilmi Işık ise, Saadet-i Ebediye adlı eserinde Hz. Mehdi'nin bu özelliğini şöyle haber vermiştir :

Hazret-i Mehdi, ahir zamanda dünyaya gelecektir. Resullulah Efendimiz ( sav)’in soyundan olacaktır. İsa Aleyhisselam’la buluşacak, mezhepleri kaldıracak, yalnız onun mezhebi kalacak. ( H. Hilmi Işık, Saadeti Ebediye, s. 35)
49- Peygamberimiz ( sav), Hz. Mehdi'nin Dine Sonradan Sokulan Tüm Bidatları Ortadan Kaldıracağını Haber Vermiş Midir?

Bidat, ‘dinin aslında olmadığı halde, dine dahil edilen adetler’ anlamına gelir. Peygamberimiz ( sav) de hadislerinde Hz. Mehdi'nin yerine getireceği vazifelerden birinin, ‘dine sonradan sokulan tüm yanlış inanç ve uygulamalardan

arındırarak İslam dinini Peygamberimiz ( sav) döneminde yaşandığı gibi özüne döndürmek’ olduğunu belirtmiştir. Hz. Mehdi'nin bu özelliğini haber veren hadislerden bazıları şöyledir :

Hz. Mehdi hiçbir bidatı bırakmayacak. ( El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 43)

Mehdi kaldırmadık bidat bırakmayacaktır. Ahir zamanda aynı Peygamber ( sav) gibi dinin icablarını yerine getirecektir. ( Kıyamet Alametleri, s. 163)

Hz. Peygamber ( sav) en başta İslam'ı nasıl ayakta tuttuysa, Hz. Mehdi de en sonunda aynı şekilde İslam'ı ayakta tutacaktır. ( El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 27)
50- Hz. Mehdi'nin Mücadelesi Ne Zamana Kadar Sürecektir?

Peygamberimiz ( sav)'in hadislerinde Hz. Mehdi'nin inkarcı felsefeleri fikri olarak tümüyle etkisiz hale getirerek İslam ahlakını tüm dünyaya hakim kılacağı bildirilmiştir. Hz. Mehdi, Kuran ahlakını tüm yeryüzüne hakim kılana kadar

mücadelesine devam edecektir. Bir hadiste bu durum şöyle haber verilmiştir :

İnsanlar, hakka dönünceye kadar mücadelesine devam edecektir. ( El Kavlu-l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 23)
51- Hz. Mehdi'nin Mehdiliğini Herkes Kabul Edecek Midir?

Hz. Mehdi tam manasıyla ortaya çıktığında, Hz. Muhammed'in bildirdiği şekil ve sureti, mücadelesi, yardımcıları, fethedeceği yerler ile ilgili bütün hadis-i şeriflerle uygunluk gösterecek, böylece bu konuda hiç kimsenin kalbinde en ufak

bir şüphe ve tereddüt kalmayacaktır. Herkes tam kanaat getirerek, onun Mehdiliği'ni tasdik edecektir. Hadislerde Hz. Mehdi'nin Mehdiliği’nin, tam olarak ortaya çıkıtğı dönemde herkes tarafından kabul edileceği şöyle bildirilmektedir :

Onun ismiyle semadan nida olunacak ve hiç kimse onun Mehdiliğini inkar etmeyecektir. ( El-Kavlu-l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 47)

Bir adam ( Mehdi) semadan ismiyle mutlaka çağırılacak ve delil onu inkar etmeyecek, zelil ona mani olmayacaktır. ( Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 52)

Gökten bir ses gelecek, onu ne delil inkar edecek ve ne de delil olmaktan o alıkonacak.( Kıyamet Alametleri, s. 200)
52- Hadislerde İnsanların Hz. Mehdi'ye Nasıl Tabi Olacakları Bildirilmiştir?

Peygamberimiz ( sav)'in hadislerinde Hz. Mehdi döneminde insanların arıların kovanlarına gelip sığındığı gibi Hz. Mehdi'ye gelip sığınacakları haber verilmiştir :

Ebu Said Hudri Resulluh'dan rivayet ediyor : Mehdi'nin izleyicileri ona sığınırlar, bal arılarının Kraliçe arıya sığındıkları gibi ( onun yanında güven ve huzur bulurlar), o yeryüzünü adalet ve dürüstlükle dolduracaktır.

-------------------

Hz. Mehdi'nin Hz. İsa ile Biraraya Gelmesi

53- Hz. İsa İkinci Kez Yeryüzüne Gelecek midir?

Ahir zaman, çok büyük olayların ve tarihi gelişmelerin yaşanacağı bir dönemdir. Bu değişimlere vesile olacak şahıslar da çok kutlu ve mübarek insanlardır. Ahir zamanın bu mübarek şahıslarından biri olan Hz. İsa, bundan yaklaşık 2000 yıl

önce Rabbimiz'in Katına yükseltilmiştir ve Allah'ın takdir ettiği vakit geldiğinde de yeniden dünyaya dönecektir. Kuran ayetlerinde ve hadislerde haber verilen bilgiler, Hz. İsa'nın yeryüzüne ikinci kez gelişinin ahir zamanda olacağına

işaret etmektedir.

Hz. İsa -bazı insanların hiçbir bilgi ve delile dayandırmadan onun gelmeyeceğini öne sürdükleri bir dönemde-, Allah'ın izniyle, ikinci kez yeryüzüne gelecek ve hak din olan İslam'ı tebliğ edecektir. ( Ayrıntılı bilgi için bkz. Hz. İsa

Ölmedi ve Mesih Müjdesi, Harun Yahya)
54- İslam Alimleri Hz. İsa’nın İkinci Kez Yeryüzüne Gelişiyle İlgili Hadislerin Tevatür Derecesinde Olduğunu Nasıl Haber Vermişlerdir?

Hz. İsa'nın ikinci kez yeryüzüne gelişi, Hz. Mehdi'nin ve Deccal'in ortaya çıkışı, kıyametin en büyük alametlerindendir. Birçok İslam alimi eserlerinde bu konuları detaylı olarak ele almışlardır. Konuyla ilgili hadislerde bildirilen

haberler, İslam alimleri tarafından "tevatür" ( kuvvetli haber) derecesinde kabul edilmektedir.

Hz. İsa'nın dünyaya tekrar gelişi ile ilgili Peygamberimiz ( sav)'in birçok sahih hadisi bulunmaktadır. İslam alimlerinden Şevkani, Hz. İsa'nın dönüşüne dair 29 hadis olduğunu, bu hadislerin içerdiği bilgilerin de yanlış olma

ihtimalinin bulunmadığını belirtmiştir. ( Sünen-i İbn-i Mace, 10/338 )

Hz. İsa'nın tekrar geleceğini ve Deccal'in ortaya çıkacağını nakleden alimlerin başında mezhep imamımız İmam-ı Azam Ebu Hanife gelmektedir. Ebu Hanife, Fıkh-ı Ekber adlı eserinin son bölümünde şunları bildirmektedir :

Deccal'in, Ye'cüc ve Me'cücün çıkması, Güneşin batıdan doğması, Hz. İsa'nın gökten inmesi ve diğer kıyamet alametleri, sahih haberlerde aktarıldığı üzere, haktır, olacaktır. ( Ebu Hanife, Nu'man b. Sabit ( 150/767), Fıkh-ı Ekber,

Çeviren : H. Basri Çantay, Ankara, 1982)

İmam Suyuti de, El Havi Lil Fetava adlı kitabı ve El İ'lam bi Hukmi İsa adlı risalesinde, konuyla ilgili tüm hadislere yer verdikten sonra, bu hadislerin mütevatir olduklarını bildirmiştir :

Hadis ilmine vakıf olanlara gizli kalmayacağı üzere, bu hususta zikrettiğimiz bütün hadisler mütevatir derecesine ulaşmıştır. Dolayısıyla Mehdi Muntazar ( beklenen Mehdi) hakkındaki hadis-i şerifler mütevatir olduğu gibi, Deccal

hakkındaki hadis-i şerifler de tevatür derecesine ulaşmış olup, Hz. İsa'nın inişiyle ilgili hadis-i şerifler de mütevatirdir.( Suyuti, El Havi, 2/277)
55- Sahih Hadislerde Hz. İsa’nın İkinci Kez Yeryüzüne Geleceği Nasıl Haber Verilmiştir?

Konuyla ilgili hadisler, güvenilir hadis kaynağı olan Kütüb-i Sitte'de ve İmam Malik'in Muvatta'sı, İbn Huzeyme ile İbn Hibban'ın Sahih'leri, İbn Hanbel ve Tayalisi'nin Müsned'leri gibi en muteber hadis kaynaklarında geniş bir şekilde

yer almaktadır. Hz. İsa'nın yeryüzüne gelişiyle ilgili hadislerden bazıları şöyledir :

Sizler on alameti görmedikçe hiçbir zaman Kıyamet kopmaz... Biri de İsa'nın inmesi... ( Müslim, Kitabü-l Fiten : 39)

Nefsim kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, Meryem oğlu İsa'nın adalet sahibi olarak inmesi yakındır... [Ebu Hureyre r.a. / Buhari, Büyu 102, Mezalim 31, Enbiya 49; Müslim, İman 242 ( 155); Ebu Davud, Melahim 14 ( 4324);

Tirmizi, Fiten
54 ( 2234)]

Vallahi muhakkak ve muhakkak Meryem oğlu İsa inecek, hem adil bir hakem, adaletli bir hükümdar olarak inecek... [Ebu Hureyre r.a. / Buhari, Büyu 102, Mezalim 31, Enbiya 49; Müslim, İman 242 ( 155); Ebu Davud, Melahim 14 ( 4324);

Tirmizi,
Fiten 54 ( 2234)]

İmamınız kendinizden olduğu halde, Meryem oğlu sizin içinize indiği zaman sizler nasıl olursunuz? ( Ebu Hureyre, r.a./ Buhari, Enbiya 50, 3265, 3/1272; Müslim, İman 71,155,1/136; Beyhaki, Esma ve Sıfat 3265, 2/166)

Hayatım elinde olan Allah'a yemin ederim ki Meryem oğlu ( İsa Aleyhisselam)'ın adil bir hakim olarak sizin içinize inmesi muhakkak yakındır. ( Sahihi Müslim, 6/532)

İsa bin Meryem adil bir hakim ve adaletli bir imam ( devlet başkanı) olarak inmedikçe kıyamet kopmayacaktır. ( Sünen-i İbn-i Mace, 10/340)

Peygamberimiz Hz. İsa'nın geldiğinde, yapacaklarını da şöyle ifade etmiştir :

İsa bin Meryem iner, kırk yıl Allah'ın kitabı ve benim sünnetimle hükmeder, vefat eder. ( Ahir Zaman Mehdi'sinin Alametleri, s. 92)

İsa bin Meryem benim ümmetim içinde; adaletli bir hakim ve ( yönetimde) adil bir imam olacak, haçı kırıp ezecek ve domuzu öldürecektir… Kap su ile dolduğu gibi yeryüzü barışla dolacaktır. Din birliği de olacak, artık Allah'tan başkasına

tapılmayacaktır. ( Sünen-i İbn-i Mace, 10/334)
56- Hadislerde Hz. İsa’nın Yardımcılarının Sayısı İle İlgili Nasıl Bir Bilgi Verilmiştir?

Kuran’da, Hz. İsa'nın yeryüzüne ilk gelişinde kendisine tabi olanların sayısının oldukça az olduğuna işaret edilmiştir. Rivayetlerde de haber verildiğine göre, Hz. İsa'ya yalnızca az sayıdaki havarileri iman etmiş ve halktan da bu

mübarek peygambere destek veren kimse olmamıştır. Bu durum Kuran’da şöyle haber verilmiştir :

Ey iman edenler, Allah'ın yardımcıları olun : Meryem oğlu İsa'nın havarilere : "Allah'a ( yönelirken) benim yardımcılarım kimlerdir?" demesi gibi. Havariler de demişlerdi ki : "Allah'ın yardımcıları bizleriz." Böylece

İsrailoğulları'ndan bir topluluk iman etmiş, bir topluluk da inkar etmişti. Sonunda Biz iman edenleri düşmanlarına karşı destekledik, onlar da üstün geldiler. ( Saff Suresi, 14)

Yeryüzüne ikinci kez gelişinde de, ilk zamanlarda Hz. İsa'ya inanıp destekleyenlerin sayısı yine çok az olacaktır. Büyük İslam alimi Bediüzzaman Said Nursi, Hz. İsa'nın ahir zamanda yeryüzüne ikinci kez gelişinde yaşanacak bu durumu

şöyle haber vermiştir :

... "Deccal'ın fevkalâde büyük ve minareden daha yüksek bir azamet-i heykelde ve Hazret-i İsa Aleyhisselâm ona nisbeten çok küçük bulunduğunu" gösterir. Bunun bir tevili şu olmak gerektir ki : İsa Aleyhisselâm'ı nur-u îman ( imanın

ışığı) ile tanıyan ve tâbi' olan cemaat-ı ruhaniye-i mücahidînin ( ruhani mücahidler cemaatinin) kemmiyeti ( sayısı), Deccal'ın mektepçe ve askerce ilmî ve maddî ordularına nispeten çok az ve küçük olmasına işaret ve kinayedir (

maksadındadır). ( 5. Şua, s. 464 Şualar, s. 495)

Bir başka sözünde ise Bediüzzaman, Peygamberimiz ( sav)'in hadislerinde işaret edilen bu durumu şöyle açıklamıştır :

Hazret-i İsa ( A.S.) Deccal ile mücadelesi zamanında, on arşın yukarıya atlayıp sonra kılıncı onun dizine yetiştirebilir derecesinde, vücudca o derece Deccal'ın heykeli Hazret-i İsa'dan büyüktür, diye meâlinde rivayet var. Demek Deccal,

Hazret-i İsa Aleyhisselâm'dan on, belki yirmi misli yüksek kametli ( boylu) olmak lâzım gelir...

Birinci Cihet : Din-i İsevî'nin hakikîsini ( Hıristiyanlığın gerçeğini) esas tutan İsevî ruhanîlerin cemaati ve onlara karşı dinsizliği tervice ( kabul ettirip geçerli kılmaya) başlayan cemaat tecessüm etseler ( maddeleşip cisim

haline gelseler), bir minare yüksekliğinde bir insanın yanında bir çocuk kadar da olamaz. ( Kastomonu Lahikası, s. 75)

Bediüzzaman, bu sözlerinde Deccal'in elinde bulunduracağı maddi ve manevi güç gibi, çevresindeki insanların sayısının da çok fazla olacağını, Hz. İsa'nın cemaatinin ise Deccal'inkine kıyasla çok az sayıda kişiden oluşacağını

belirtmiştir. Hz. İsa'nın toplumun büyük bir kesimi tarafından tanınamamasında, Deccal'in elinde bulundurduğu bu geniş kitle ve imkanlarla yürüteceği olumsuz propagandanın büyük etkisi olacaktır ( en doğrusunu Allah bilir).
57- Hz. Mehdi, Hz. İsa İle Buluşacak mıdır? Bu Buluşma Gerçekleşmiş midir?

Hz. İsa ve Hz. Mehdi’nin ortaya çıkışı yüzyıllardır İslam ümmeti tarafından beklenen müjdeli olaylardır. Nitekim rivayetlerde bu mübarek şahısların çıkış alametleri olarak bildirilen olayların pek çoğu hadislerle mütabık bir şekilde ve

ardarda gerçekleşmektedir. Kuşkusuz bu durum, Hz. İsa ve Hz. Mehdi'nin ortaya çıkacakları vaktin çok yaklaştığının bir göstergesidir.

Peygamberimiz ( sav)'in sahih hadislerinde Hz. İsa’nın Hz. Mehdi ile aynı dönemde ortaya çıkacakları ve İslam ahlakını tüm dünyada yerleşik kılma amacıyla birlikte mücadele edecekleri bildirilmiştir. Pek çok sahih hadiste yer alan bu

bilgiler, Hz. İsa ile Hz. Mehdi’nin ortaya çıktıkları dönemde biraraya geleceklerini ve karşılıklı diyalog içerisinde olacaklarını göstermektedir. Ancak bu büyük ve tarihi buluşma henüz gerçekleşmemiştir ve tüm dünya Müslümanları

tarafından beklenmektedir. Bu durum da bizlere, Hz. Mehdi'nin geçmiş dönemlerde gelmiş bir şahıs olamayacağını gösteren önemli delillerden biridir. Çünkü Hz. İsa henüz ortaya çıkmamış ve tüm dünyanın gözleri önünde gerçekleşecek olan bu

birliktelik henüz oluşmamıştır.
58- Hadislerde Hz. Mehdi'nin Namazda Hz. İsa'ya İmamlık Yapacağı Nasıl Haber Verilmiştir?

Hz. İsa'nın ortaya çıktığı dönemde Hz. Mehdi, Peygamberimiz ( sav)'in halifesi yani İslam aleminin manevi lideri sıfatıyla dünya çapındaki tüm Müslümanlar arasında İslam Birliği'ni sağlamış olacak ve bu birliğin başında lider konumunda

bulunacaktır. Peygamberimiz ( sav)'in pek çok sahih hadisinde Hz. İsa’nın da bu dönemde ikinci kez yeryüzüne geleceği; Hz. Mehdi ile birlikte namaz kılacağı ve Hz. İsa'nın “imamlık sana verilmiştir” diyerek Hz. Mehdi'yi imamlığa bizzat

kendisinin geçireceği bildirilmiştir. Bu hadislerden bazıları şöyledir :

Hz. İsa namazını Hz. Mehdi'nin arkasında kılacaktır. ( El Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 24)

İmamları salih bir insan olan Mehdi olduğu halde, Beytü’l Makdis’e sığınırlar. Orada imamları kendilerine sabah namazını kıldırmak için öne geçtiği bir sırada, bir de bakarlar ki, Meryem oğlu İsa sabah vaktinde inmiştir. Mehdi, Hz.

İsa'yı öne geçirmek için arkaya çekilir. Hz. İsa onun omuzlarIna elİnİ koyar ve ona der kİ, "Geç öne namazI kIldIr. Zİra kamet ( namaza başlama işareti) senİn İçİn getirilmiştir." ( Ebu Rafi'den rivayet edilmiştir; İmam Şarani, Ölüm,

Kıyamet, Ahiret ve Ahir Zaman Alametleri, Bedir Yayınevi,
s. 495-496)

... Nihayet Meryem oğlu İsa Müslümanların emiri ( Hz. Mehdi) ona : Gel bize namaz kıldır, der. Bunun üzerine İsa : Hayır, Allah’ın bu ümmete bir ikramı olarak sizin bir kısmınız diğer bir kısım üzerine emirlersiniz, der. ( Sahih-i

Müslim, c. 1, s. 209)

Hz. İsa semadan nüzul edecek ve onun emirliğini kabul edecektir. Hz. İsa'ya "Bize namaz kıldır" denilecek, ancak o, "Emir sizin içinizdedir" karşılığını vererek, "Bu Allah'ın ümmeti Muhammed'e bir ikramıdır." diyecektir. ( El Kavlu'l

Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 24)

Hz. Mehdi müminlerle beraber Beytül Makdis'de sabah namazı kılarken, o sırada nüzul eden Hz. İsa'yı takdim edecek ve Hz. İsa ellerini onun omuzuna koyarak, "Namazın kaameti senin için getirildi, bu yüzden sen kıldır" diyecek ve nihayet

Hz. Mehdi, Hz. İsa ve müminlere imam olarak namazı kıldıracaktır. ( El Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 25)
59- Hz. İsa ve Hz. Mehdi, Haber Verildiği Şekilde Birlikte Namaz Kılmışlar mıdır?

Hz. İsa ve Hz. Mehdi'nin biraraya gelmeleri ve birlikte namaz kılmaları henüz gerçekleşmemiş bir olaydır. Hz. İsa’nın gelişi ve Hz. Mehdi'yle birlikte namaz kılmaları tüm dünya Müslümanları tarafından büyük bir heyecanla beklenmektedir.
60- Bu Olayın Henüz Gerçekleşmemiş Olması Hz. Mehdi’nin Henüz Ortaya Çıkmadığının Bir Delili midir?

Hz. İsa ve Hz. Mehdi'nin henüz biraraya gelmemiş olmaları, Hz. Mehdi'nin önceki devirlerde gelmiş bir şahıs olmadığını ve içinde bulunduğumuz, ahir zaman alametlerinin birbiri ardınca gerçekleşmekte olduğu bu dönemde geleceğinin önemli

bir delilidir. Bu önemli alamet gerçekleşmediği takdirde, Hz. Mehdi'nin geçmiş dönemlerde çıkmış olduğundan bahsedilmek ise hiçbir şekilde mümkün değildir.
61- Deccal’in Fikir Sistemi Hz. İsa Tarafından Etkisiz Hale Getirilecek midir?

Peygamberimiz ( sav)'in hadislerinde Hz. İsa ve Hz. Mehdi'nin ahir zamanda yürütecekleri büyük fikri mücadelede, karşılarındaki en önemli negatif gücün ne olacağı da haber verilmiştir. Bu negatif güç “Deccal"dir. Güvenilir hadislerde ve

temel İslami kaynaklarda kıyametin büyük alametlerinden biri olarak sayılan Deccal ismi, "dcl" kökünden gelen "yalancı, hilekar, zihinleri gönülleri, iyi ile kötüyü, hak ile batılı karıştıran, birşeyi yaldızlayıp gerçek yüzünü gizleyen,

bucak bucak her yeri dolaşan müfsid ( fesadlaştıran) ve kötü kişi" anlamına gelmektedir.

Deccal maddi güç ve imkanlarının yanı sıra, bazı olağanüstü güçlere de sahip olacak ve insanların büyük çoğunluğunu bu güçleri ile etkisi altına alacaktır. Bu şekilde olağanüstü işler yaparak birtakım sahte mucizelerle insanları

kandırdığı ve şeytanların desteğiyle hareket ettiği için, Deccal'in yenilmesi ancak Rabbimiz'in çeşitli mucizeler bahşettiği kutlu peygamberi Hz. İsa vesilesiyle olacaktır. Hz. İsa'nın Deccal'in fitnesini yok etmesi, Allah'ın izniyle,

çok hızlı ve kolay olacaktır. ( Hz. İsa Allah'ın bir rahmeti olarak, ölüleri diriltmek, hastaları iyileştirmek, çamurdan bir kuş yapıp üfleyerek can vermek gibi mucizeler göstermiştir).

Peygamberimiz ( sav)'in hadislerinde Deccaliyet’in fikri olarak tam anlamıyla ortadan kaldırılmasının Hz. İsa vesilesiyle olacağı şöyle müjdelenmiştir :

Rabbim bana ( Hz. İsa) Deccal'in çıkacağını haber verdi. Yanımda kadib ağacından yapılmış iki ok bulunacak. Deccal onları görünce kurşunun suda erimesi gibi eriyecektir. ( Abdullah bin Mes’ud, Tefsirü İbni Mes’ud, s. 243)

Allah'ın düşmanı olan Mesih-i Deccal, İsa Aleyhisselam’ı görünce, tuzun suda eridiği gibi erir. Hz. İsa onu terk edip bıraksa bile helak oluncaya kadar eriyip gidecektir. Lakin Allah onu bizzat İsa Aleyhisselam’ın eliyle yok edecektir. (

Müslim, Kitabü’l Fiten : 34)

... Deccal ortalığa fitne saçarken Cenab-ı hak, Mesih İsa İbni Meryem'i gönderir... Hz. İsa Deccal ile Lüdde ( Beytül Makdis'e yakın bir belde) kapısında karşılaşır ve onu yok eder. ( Sahih-i Müslim; Büyük Fitne Mesih-i Deccal, Saim

Güngör, s. 104)

Hadislerde haber verildiği gibi, Hz. İsa yeniden yeryüzüne dönecek, Beytü'l Makdis'te ( Mescid-i Aksa) Deccal'le karşılacak ve Deccal, Hz. İsa'yı görünce "tuzun suda erimesi gibi" yok olacaktır. Allah’ın izniyle Hz. İsa'nın "nefesi

dahi" Deccal'in fitnesinin yok edilmesine yetecektir.

Peygamberimiz ( sav)'in hadislerinde, Hz. İsa’nın yalnızca nefesinin dahi, iman etmeyenler üzerinde büyük bir etki oluşturacağı ve batıla dayalı fikir sistemini kökten yok edeceği bildirilmiştir :

...O'nun ( Hz. İsa a.s.'ın) nefesini duyan hiçbir kafirin ölmemesi mümkün değildir. Deccal'in yalancı olduğu etrafa dalga dalga yayılacaktır. Deccaliyet perişan olacak fikir sistemi yok edilecektir. ( Sünen-i Ibn-i Mace, 10/32)

... Deccal ortalığa fitne saçarken Cenab-ı hak, Mesih Meryem Oğlu İsa'yı gönderir... nefesini idrak eden her kafir mutlaka yok olur. İsa ( a.s) Deccal ile Lüdd kapısında ( Beytül Makdis'e yakın bir belde) karşılaşır ve onu yok eder. (

Sahih-i Müslim; Büyük Fitne Mesih-i Deccal, Saim Güngör, s. 104)

Bu gerçek Kuran’da da

“Hayır, Biz hakkı batılın üstüne fırlatırız, o da onun beynini darmadağın eder. Bir de bakarsın ki, o, yok olup gitmiştir. ( Allah'a karşı) Nitelendiregeldiklerinizden dolayı eyvahlar size." ( Enbiya Suresi, 18 )

ayetiyle hatırlatılmaktadır. Hak daima batıla karşı üstün gelmektedir.
62- Hadislerde Deccal’in Fikren Yok Edilmesinde, Hz. Mehdi’nin Hz. İsa İle Birlikte Hareket Edeceği Haber Verilmiş midir?

Peygamberimiz ( sav)'in hadislerinde Hz. İsa’nın, Deccal'in fitnesini Hz. Mehdi ile birlikte yok edeceği bildirilmiştir :

Mehdi benim Ehl-i Beyt’im’den ve benim neslimdendir. O, yeryüzünü adaletle dolduracaktır. Muhakkak ki o İsa Aleyhisselam ile birlikte yola çıkarak Filistin arazisindeki Bab-u Lut denilen mevkide Deccal'i yok etmesi için Hazreti İsa'ya

yardım edecektir. ( Ölüm, Kıyamet, Ahiret ve Ahir Zaman Alametleri, İmam Şarani, Bedir Yayınevi, s. 438, ( 816))

İsa gökten inecek, Deccal'i yok edecek veya Hz. Mehdi'nin Deccal'i yok etmesine yardım edecektir. ( Kittani, A. g.e., s. 145) ( Mehdi ve Deccal, Şaban Döğen, s. 127)

Mehdi, İsa ile beraber çıkacak, Filistin topraklarında Bab-ı Lüd'de Deccal'i yok edecek, Mehdi'nin Deccal'i yok etmesine yardım edecektir. ( Kitabü’l- bürhan, s. 105) ( Mehdi ve Deccal, Şaban Döğen, s. 127)
63- Hz. İsa’nın Hz. Mehdi İle Birlikte Deccal’in Fikir Sistemini Yok Etmeleri Gerçekleşmiş midir?

Peygamberimiz ( sav)'in hadislerinde verilen bilgilere göre, Hz. İsa ve Hz. Mehdi, hak dine karşı mücadele verecek olan Deccal’i yenilgiye uğratacak ve onun kurmuş olduğu sapkın sisteme son vereceklerdir. Hz. Mehdi, tüm insanları

Allah’ın Kuran’da bildirdiği hak dini yaşamaya davet edecek, Deccal’in ve onun inkara dayalı sisteminin ortadan kalkmasıyla birlikte insanlar akın akın din ahlakını yaşamaya yöneleceklerdir. Yeryüzünde Kuran ahlakı hakim olacak ve bu

şekilde tüm insanlık barış ve esenliğe kavuşacaktır.

Ancak günümüzde bunların hiçbiri henüz yaşanmamıştır. Önceki satırlarda da belirtildiği gibi, tüm dünya insanları Hz. İsa’nın ikinci kez yeryüzüne gelişine henüz şahit olmamış ve Hz. Mehdi'nin Hz. İsa'yla birlikte Deccal'e karşı mücadele

vererek Deccal’in fikri yenilgisine vesile olmamışlardır. Bu durum da yine Hz. Mehdi'nin önceki yüzyıllarda gelmiş bir şahıs olamayacağını, ahir zaman alametlerinin birbiri ardınca gerçekleşmekte olduğu içerisinde bulunduğumuz bu dönemde

ortaya çıkmasının çok yakın olduğunu gösteren alametlerden biridir.
64- Hz. İsa’nın İkinci Kez Yeryüzüne Bir Şahsı Manevi Değil ‘Bir Şahıs’ Olarak Geleceği Hadislerde Nasıl Açıklanmıştır?

Önceki satırlarda anlatıldığı gibi Peygamberimiz ( sav)'in hadislerinde Hz. İsa'nın ikinci kez yeryüzüne geldiğinde Hz. Mehdi ile birlikte Deccal’in fitnesine karşı büyük bir mücadele yürüteceği, Hz. Mehdi ile birlikte namaz kılacağı

bildirilmiştir. Peygamberimiz ( sav)'in vermiş olduğu bu bilgiler Hz. İsa'nın bir şahsı manevi olmadığını; namaz ibadeti gibi, Allah’ın hak dininin hükümlerini yerine getirebilecek “cismi bedeni olan bir şahıs” olarak yeryüzüne

geleceğini açıkça ortaya koymaktadır. Hz. İsa, yeryüzüne önceki gelişinde namaz ibadetini yerine getirmiştir. İkinci kez gelişinde de Allah’ın izniyle aynı şekilde bu ibadetine devam edecektir. Allah Kuran’da “hayat sürdüğü müddetçe”

namaz kılmakla yükümlü kıldığını Hz. İsa'ya şöyle bildirmektedir :

( İsa) Dedi ki : "Şüphesiz ben Allah'ın kuluyum. ( Allah) Bana Kitab'ı verdi ve beni peygamber kıldı. Nerede olursam ( olayım,) beni kutlu kıldı ve hayat sürdüğüm müddetçe, bana namazı ve zekatı vasiyet ( emr) etti." ( Meryem

Suresi, 30-31)

Bunun yanı sıra Peygamberimiz ( sav)'in hadislerinde Hz. İsa'nın ortaya çıkış zamanı, yapacağı faaliyetler, vasıfları, ahlakı, fiziksel özellikleri, yaşı gibi pek çok özelliği hakkında da bilgi verilmiştir. Tüm bu bilgiler,

Peygamberimiz ( sav)'in Hz. İsa’nın bir şahsı manevi olarak değil, bir şahıs olarak geleceğini müjdelediğini açıkça ortaya koymaktadır. Hadislerde yer alan bu konuya açıklık getiren bilgilerden bazılarını şöyle sıralayabiliriz :

Nefsim kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, MERYEM OĞLU İSA’NIN ADALET SAHİBİ OLARAK İNMESİ YAKINDIR... ( Buhari, Kitabü'l-Büyu' : 102, Mezalim : 31, Enbiya 49; Müslim, İman : 242 ( 155); Ebu Davud, Melahim : 14 ( 4324);

Tirmizi,
Fiten : 54 ( 2234))

Resulullah buyurdu ki : “Hayatım yedinde olan Allah’a yemin ederim ki, MERYEM OĞLU ( İSA ALEYHİSSELAM)’IN ADİL BİR HAKİM OLARAK SİZİN İÇİNİZE İNMESİ YAKINDIR.” ( Sahih-i Müslim, Cilt 1- Sayfa 206-242)

Vallahi muhakkak ve muhakkak MERYEM OĞLU İSA İNECEK, hem adil bir hakem, ADALETLİ BİR HÜKÜMDAR olarak inecek... ( Ebu Hureyre r.a. / Buhari, Büyu 102, Mezalim 31, Enbiya 49; Müslim, İman 242 ( 155); Ebu Davud, Melahim 14 ( 4324);

Tirmizi, Fiten
54 ( 2234))

Bu hadislerde Peygamberimiz ( sav), Hz. İsa'nın “adalet sahibi”, “adil bir hakim” ve “adaletli bir hükümdar” vasıflarını haber vermiştir. Tüm bunlar, bir insanın sahip olabileceği özelliklerdir. Bir şahsı manevinin hükümdar olabilmesi,

adalet sağlayabilmesi, hakim yani yönetici vasfını taşıyabilmesi ise elbette ki söz konusu değildir. Peygamberimiz ( sav) bu konuyu diğer hadislerinde de şöyle açıklamıştır :

İmam Nevevi : HZ. İSA Ümmeti Muhammed'e Peygamber olarak değil; ŞERİAT-I MUHAMMEDİYYEYİ TATBİK ETMEK İÇİN GELECEKTİR, demektedir. ( El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 68 )

Ebuş-Şeyh Ebu Hüreyre ( RA)'dan nakl ediyor : "İSA ALEYHİSSELAM İNECEK, deccalı öldürecek, KIRK YIL KALIP, Allah’IN KİTABI VE BENİM SÜNNETİMLE AMEL EDECEK, SONRA ÖLECEK..." ( Kıyamet Alametleri, 8. baskı, s. 258 )

Ebu Seyh, Kitab-ül Fiten'de Ebu Hureyre'den tahric etti, Resulullah buyurdu : İsa bin Meryem iner, Deccal'i öldürür ve KIRK ( 40) YIL Allah’IN KİTABI VE BENİM SÜNNETİMLE HÜKMEDER, vefat eder. ( Kitab ul Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy il

Ahir Zaman, s. 92)

Bu hadislerde de Peygamberimiz ( sav) Hz. İsa'nın ikinci kez yeryüzüne geldiğinde “Peygamberimiz ( sav)'in sünnetiyle amel edeceğini” haber vermiştir. bir şahsı manevinin Peygamberimiz ( sav)'in sünnetiyle hareket etmesi mümkün

değildir. Açıktır ki bu sahih hadislerde bildirildiği gibi Hz. İsa Allah’ın izniyle bir şahıs olarak ortaya çıkacaktır. Hadislerde bu konuda verilen bir diğer bilgi ise Hz. İsa'nın ikinci kez yeryüzüne geldiğinde “hac ibadetini yerine

getirecek olması”dır :

VAllahi MERYEM OĞLU ( HZ. İSA ALEYHİSSELAM), Feccu'r-Ravha nam mevkide, HACC YAPMAK veya umre yapmak yahut da her ikisini de yapmak için İCABET EDECEKTİR. Müslim, Hacc : 216, 1252 ( Müslim, Hacc : 216, 1252)

Bir rivayette İSA ALEYHİSSELAM’IN İNECEĞİ HACCE GİDİP bilahare MEDİNE’Yİ ZİYARET EDECEĞİ VE RESULULLAH'IN KABRİNE SELAM VERECEĞİ ve Resulullah'ın da selamını alacağı anlatılmaktadır. ( Kıyamet Alametleri, 8. baskı, s. 246)

Bir rivayette ( REVHA)YA İNECEĞİ ve oradan HACCE GİDECEĞİ anlatılmaktadır.

Revha, Medine ile Vadisafra arasında, Mekke yolundaki bir yerin adıdır. ( Kıyamet Alametleri, 8. baskı, s. 246)

Bazi rivayetlerde şöyle denilmektedir :

O, YERYÜZÜNE İNDİKTEN SONRA evlenecek, çoluk çocuk sahibi olacak, sonra MEDİNE’DE ÖLECEK... Belki de ÖLÜMÜ HACCI VE PEYGAMBERİN ( SAV) KABRİNİ ZİYARETİ ESNASINDA OLACAK. Aksi takdirde Beyt-i Makdis’de vefat edecek. ( Kıyamet

Alametleri, 8. baskı, s. 246)

Bu konu da yine Hz. İsa'nın bir şahıs olarak geleceğini açıklayan bir başka önemli bilgidir. Peygamberimiz ( sav) hadislerinde ayrıca “Hz. İsa'nın fiziksel özellikleri” hakkında da bilgi vermiştir. Bu hadislerde Hz. İsa'nın boyundan,

saç renginden ve görünümündeki güzellik ve heybetten bahsedilmektedir. Kuşkusuz ki bu detaylar da Hz. İsa'nın bir şahsı manevi olmadığını yine açıkça ortaya koymaktadır. Bu hadislerden bazılarını şöyle sıralayabiliriz :

“Onunla ( İsa ile) benim aramda hiçbir peygamber yoktur. O şüphesiz inecektir. Onu gördüğünüz zaman tanıyın! O, ORTA BOYLU, BEYAZA ÇALAR KIRMIZI RENKTEDİR. SARIYA BOYALI İKİ ELBİSE İÇİNDE OLACAK. YAĞMUR YAĞMASA DA SAÇINDAN SU

DAMLAYACAKTIR. Insanlarla Islam için mücadele edecektir. Mesihu’d-Deccal’i öldürecek, sonra yeryüzünde tam kırk sene kalacak. Sonra ölecek ve namazını Müslümanlar kılacaklardır.” ( Buhari, Müslim, Ebu Davud ve Tırmizi / Büyük Hadis

Külliyatı, Rudani 5.Cilt, s. 380)

‘İbn-i Abbas r.a’dan Nebi sav. Şöyle buyurduğu rivayet olunmuştur :

“Miraçda bana gece sefer ettirildiğinde ben Musa’yı esmer yüzlü, uzun boylu, kıvırcık saçlı bir tipte gördüm... İSA’YI DA GÖRDÜM. NE UZUN NE KISA NE ORTA BOYDA BENZİ KIRMIZI İLE BEYAZA MAİL OLUP BAŞI, SALIVERMİŞ DÜZ SAÇLI KİŞİ İDİ.

Allah’ın bana gösterdiği hayrete şayan daha bir takım garibeler arasında Cehennem muhafızı Malik’i ve Deccal’i de gördüm. ( Sahih Buhari Muhtarasarı, Tecrid-i Sarih Tercemesi ve Şerhi, s. 37)

İbnu Omer ( radiyAllahu anhuma) anlatıyor : "Hayır, Allah'a kasem olsun Resulullah ( aleyhissalatu vesselam), HZ. İSA'NIN KIZIL ÇEHRELİ OLDUĞUNU SÖYLEMEDİ. Ancak şunu söyledi : "Ben bir keresinde uyumuştum. Rüyamda Beytullah'i tavaf

ediyordum. O SIRADA DÜZ SAÇLI, KUMRAL BENİZLİ, BAŞINDAN SU AKAR VAZİYETTE İKİ KİŞİYE DAYANIP ORTALARINDA GİTMEKTE OLAN BİRİSİNİ GÖRDÜM."Bu kim?" dedim. "MERYEM’İN OĞLU!" dediler. ( Buhari, Tabi 33, 11, Enbiya, 42, Libas 68, Fiten 26,

Muslim, Imam 275,( 169); Muvatta, Sifatu'n-Nebi 2, ( 2, 920). 1673)

Yine Abdullah Ibn-i Ömer ( r.a.) dan rivayet olunduguna göre Nebi ( s.a.v.) demistir ki :

Ben bu gece kendimi rüyamda Kabe'de buldum. Ansızın ESMER BİR KİŞİ GÖRDÜM. SANKİ O ESMER İNSANLARDAN EN GÜZELİ, BAŞININ SAÇI İKİ OMUZU ARASINA SARKIYORDU. ( YENİ) TARANMIŞ VE ARINMIŞTI DA BAŞININ SAÇI SU DAMLATIYORDU. İKİ ELİNİ İKİ

KİŞİNİN İKİ OMUZUNA KOYARAK BEYT’İ TAVAF EDİYORDU. ( ORADA BULUNANLARA) BU KİMDİR? DİYE SORDUM. ONLAR : MERYEM’İN OĞLU MESİH( İSA)'DIR, DEDİLER. ( Sahih-i Buhari, 9/177)

---------------------

Kar©glan Başağaçlı Raşit Tunca
Smileys-2
Reply


Messages In This Thread
RE: Mehdi Aleyhisselam Hakkındaki Ayetler Hadisler Rivayetler - by RasitTunca - 01-17-2019, 08:26 PM

Forum Jump:


Users browsing this thread: 1 Guest(s)